Toplumda pek çok kişi yaşamlarının bir döneminde travmatik ya da zorlayıcı olan olaylara maruz kalıyor. Travmatik olayların başında çocukluk çağı ihmalleri, ani veya beklenmedik kayıplar, ağır hastalıklar, kaza ve doğal afetler ile sınav ya da performans baskısı gibi yüksek stres yaratan deneyimler geliyor. Bu tür travmatik olaylara maruz kalan kişilerin belleğinde bu olay sağlıklı bir biçimde işlenmeden "donmuş" olarak kalıyor. İşlenmeden kalan bu anılar tetikleyici durumlarla karşılaşıldığında; aşırı korku, kaygı, utanç ya da öfke gibi yoğun tepkilere yol açabiliyor. Bilimsel bir psikoterapi yöntemi olan EMDR terapisiyle bireyin rahatsız edici yaşam deneyimlerinden kaynaklanan duygusal sıkıntı ve semptomların hafifletilmesi sağlanabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Klinik Psikoloji Bölümü’nden Uz.Psi. Sevcan Aktaş, “10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü” nedeniyle zihinsel travmalar ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Beynin psikolojik yaraları iyileştirme kapasitesini harekete geçiriyorGöz hareketleriyle duyarsızlaşma ve yeniden işlemleme (Eye Movement Desensitization and Reprocessing- EMDR) terapisi, rahatsız edici ya da zorlayıcı yaşam deneyimlerinden kaynaklanan duygusal sıkıntıların ve semptomların hafifletilmesine yardımcı olan bilimsel bir psikoterapi yöntemidir. Psikolojik travmanın beyindeki işlenme biçimine doğrudan temas eder. Tıpkı fiziksel yaralanmalarda vücudun doğal olarak iyileşme sürecine girmesi gibi, EMDR terapisi de beynin psikolojik yaraları iyileştirme kapasitesini harekete geçirmemizi sağlar. Taciz, aşağılanma ve başarısızlık gibi bazı zorlu anlar beyinde donmuş halde kalabiliyorKaza, kayıp, taciz gibi travmatik olaylar ile aşağılanma veya başarısızlık gibi yoğun stres yaratan deneyimler, bazı durumlarda beyin tarafından sağlıklı biçimde işlenemez ve işlenmemiş biçimde bellekte depolanabilir. Bu da tetikleyici durumlarla karşılaşıldığında yoğun korku, kaygı, utanç ya da öfke gibi yoğun tepkilere yol açabilir. EMDR terapisi, bireyin doğal iyileşme sürecini başlatmak için özel olarak yapılandırılmış protokoller ve çift yönlü uyarım (göz hareketi, dokunsal veya işitsel uyarı) teknikleri kullanılır.Beyindeki işlenmeden donmuş durumlar EMDR terapisiyle yeniden işlenirTerapist ilk olarak danışanın geçmiş öyküsünü alır, güncel belirtileri değerlendirir ve gelecekteki hedeflerini anlamaya çalışır. Daha sonra birlikte çalışılacak anılar belirlenir. Bu anılar, olumsuz düşünceler, beden duyumları ve duygular eşliğinde terapide ele alınır. Terapi sırasında, danışanın beynindeki bilgi işleme sisteminin yeniden devreye girmesi hedeflenir. Zihinsel olarak bu anıyla bağlantılı rahatsız edici öğeler aktive edilirken, çift yönlü uyarım eşliğinde bu anı yeniden işlenir. Beyin “Bu zorlu süreç geçti artık güvendeyim” mesajını alırBu uyarım, beynin sağ ve sol yarım küreleri arasında iletişimi güçlendirir. Bu süreç, tıpkı uykudayken rüya gördüğümüz REM evresinde olduğu gibi, beynin bilgiyi sınıflandırıp duygusal yükünü azaltmasına yardımcı olur. Beyin, olayı artık "şu anda yaşanan bir tehdit" olarak değil, "geçmişte yaşanmış bir deneyim" olarak algılamaya başlar.Bu yeniden işlemleme sırasında kişi, anıya eşlik eden olumsuz düşünceleri ve yoğun duyguları daha gerçekçi biçimde değerlendirmeye başlar. “Ben güçsüzüm” gibi inançların yerini “O anda elimden geleni yaptım” gibi daha dengeli düşünceler alır. Duygusal yoğunluk azalır, bedensel gerginlik gevşer ve kişi kendini daha huzurlu hisseder.Hangi durumlarda EMDR uygulanabilir?Başlangıçta travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) için geliştirilmiş olsa da EMDR şu durumlarda etkili bir şekilde kullanılabilir:
- Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
- Kaygı bozuklukları
- Sınav kaygısı ve performans baskısı
- Yas ve kayıp sonrası yaşanan duygusal zorlanmalar
- Özgüven eksikliği, değersizlik düşünceleri
- Çocukluk çağı ihmal veya istismar deneyimleri
- Kaza, ameliyat gibi fiziksel travmalardan sonra gelişen duygusal sorunlar





