Gazze’ye insani yardım taşıyan ve içerisinde Türk vatandaşlarının da bulunduğu “Madleen” adlı gemi, uluslararası sularda İsrail güçlerinin saldırısına uğradı. Tamamen barışçıl ve yardım amacıyla yola çıkan gemiye yapılan bu müdahale, uluslararası hukukun alenen ihlali anlamına geliyor.
İsrail’in, Gazze’de bebeklere bir damla suyu bile çok görürken, Madleen gemisinde yer alan sivil aktivistlere gösteriş için sandviç ve su dağıtması, dünya kamuoyu nezdinde ne kadar aşağılık bir millet olduklarını bir kez daha ortaya koydu. Gazze’deki kadınları, çocukları ve sivilleri hedef alarak 40 binden fazla cana kıyan Netanyahu hükümeti, insanlık suçu işlemeye devam ediyor.
Sadece Müslüman oldukları için katledilen sivillere yönelik bu zulüm, uluslararası toplumu harekete geçirmek yerine, çoğu zaman yalnızca kınama mesajlarıyla geçiştiriliyor. Türkiye’nin güçlü askeri kapasitesine rağmen, Gazze için somut adımlar yerine sembolik açıklamalarla yetinilmesi, halkın vicdanında derin yaralar açıyor.
Bir yandan İsrail’in zulmüne tepki gösterirken, diğer yandan mason yahudi sermayesine ait ürünlerin ülkemizde hâlâ raflarda yer bulması da ciddi bir çelişki oluşturuyor. Gerçek adaletin sağlanması, yalnızca kınama değil; kararlı ve yaptırımı olan adımlarla mümkün olacaktır. İsrail’in hukuk tanımaz saldırganlığı karşısında sessiz kalmak, mazlumun değil zalimin yanında durmaktır.
Fotoğraf: DHA
HABER MERKEZİ