B
abaeski Ziraat Odası Başkanı Şahin Arslan , ayçiçeği hasadı ve verilen fiyatlarla ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu.
“Bölgemizde ve İlçemizde devam eden Ayçiçek hasadından beklenen yüksek verim rekoltesinin, üretim düşüşleri ve mildiyö (Plasmopara halstedii) hastalığı nedeniyle bu sezonda Babaeski’de, Kırklareli’nde hatta Trakya'da gerçekleşemeyeceği görülüyor. Genel olarak üretim sezonuna baktığımızda ekim dönemi, çiçeklenme dönemi ve sonrasındaki yağışların normal seviyede olduğu, ancak aşırı sıcaklık artışı nedeniyle dekara verimde toprak çeşidine göre 120 -230 kg/da olduğu görülmüş ve doludan etkilenen bölgelerimizde (Ağayeri Köyü, Çengerli Köyü, Ertuğral Köyü) verimlerin parsellere göre değişmekle beraber 50 kg/da -100 kg /da civarında seyrettiği belirlenmiştir.
Bu yıl itibariyle özellikle Trakya'da Ayçiçek üretiminde en çok İlçemizi etkileyen Mildiyö (köse) hastalığı görülen parsellerde dekara verimlerin 60 kg/da - 80 kg/da kadar düştüğü gözlemlenmiştir. Bu konuyla ilgili Ağustos ayında İlimiz Ziraat odaları, İl, İlçe Tarım Müdürlüklerince yapılan araştırmalara istinaden Kırklareli İl Genel Meclisince Mildiyö (Köse) hastalığı ile ilgili detaylı bir rapor hazırlanmış ilgili bakanlığa gönderilmiştir. Ancak mildiyö hastalığının görülmeye başlandığı o günlerden ayçiçek hasadının devam ettiği bugünlere kadar mildiyö hastalığına maruz kalan üreticilerimizin mağduriyetlerini giderecek bir açıklama veya çalışmanın yapılamaması zarar gören üreticilerimizin mağduriyetlerini daha da arttırarak derinden üzmektedir.
Yağlık ayçiçeğinin Türkiye' de en fazla üretilen yağlı tohum olması bitkisel yağ tüketiminde %85 civarındaki payı, yüksek yağ içeriği (ortalama %40 civarlarında) olması nedeniyle ülkemizin en önemli yağlı tohum bitkisidir. Ayrıca bitkisel yağ açığını azaltabilmek için öncelikli olarak üretimin arttırılmasıyla ilgili gereken çalışmaların yapılması en önemli yağlı tohum bitkisidir.
Ayçiçeğin iklim ve toprak özellikleri dikkate alındığında yağlı tohumlu bitkilerin üretiminde ülkemizde büyük bir potansiyel mevcut olmasına rağmen üretim maliyetlerinin, girdilerin yüksek olması, üreticilerimizin yeteıince desteklenmemesi, fiyat politikalarının düşük seyretmesi ayrıca diğer ürünlerle kıyaslandığında birim alandaki getirisinin düşük olması dolayısıyla ayçiçeği yetiştirilen bölgelerde alternatif ürünlere göre daha az kazandırmasından kaynaklı ekim alanlarının ve üretim artışlarının sağlanması mümkün değildir.
Ayçiçek maliyet çizelgesine göre ortalama verimin dekara 150 kg baz aldığımızda 1 kg Ayçiçek ürünün maliyetini 1,90TL denkTürkiye Ziraat Odaları Birliğinin, 2017 ürünü Ayçiçek maliyet çizelgesine göre ortalama verimin dekara 150 kg baz aldığımızda 1 kg Ayçiçek ürünün maliyetini 1,90TL denk geldiğini biliyoruz. Bölgemizde ayçiçeği fiyatlarının belirlenmesinde etkin olan Trakya Birlik geçen yıl 2016 üretim sezonunda Ayçiçek kesin alım fiyatını %40 ham yağ oranlı ayçiçeği için 1,650TL/kg olarak belirlemişti. 2017 üretim yılı için ise 28 Ağustos 2017 tarihinde açıklanan Ayçiçeği ön alım fiyatını geçen yıla oranla %4,24TL/kg arttırarak %40 ham yağ oranlı ayçiçeği için 1,720TL/kg açıklanmıştır.
Ayçiçeğindeki geçen yıla oranla girdi maliyetlerinin dekara %20 seviyelerinde artması Ayçiçek fiyatının verimlere yağ oranlarına göre değişmekle birlikte ayçiçeğine verilen %4,24TL/kg fiyat maliyetlerinin altında kalmıştır. Ayçiçek fiyatları belirlenirken Ayçiçek buğday değer eşitliğinin parkesinin ikinin altına düşmeyecek şekilde fiyatlar belirlenmeli prim ile destek arttırılarak sürdürülmelidir.
Maliyetlerin altında fiyat belirlenmemelidir.Yağlı tohumlar üretimini geliştirmek arttırmak için üretimde kullanılan girdiler ucuz düşük olmalı hem de taban fiyatları yüksek tutmalı özellikle destekleme kapsamında mazot desteği başbakanımızın dediği gibi yarısı devletten yarısı çiftçiden olacak şekilde uyarlanmalıdır.
“Ayçiçek Tohumu üretimi yapan firmalar
denetlenmelidir.”
Ayçiçeği tohumluğu %99 hibrit
çeşit olarak kullanılmaktadır. Ayçiçek üreticisi yaklaşık 30 kg ayçiçek satarak lkg hibrit tohum alabilmektedir. Üstelik hibrit to-humların bazılarında hastalıkla-ra karşı dirençsizliği yağ oranla-rının düşüklüğü gibi nedenler-den verim düşüklüğüne ve çift-çimizin daha az kar ya da sezo-na göre zarar etmelerine sebep olmaktadır. Bu yüzden tohum üretimi yapan firmalar denetlen-meli tohumlar ekolojik koşullara ve bölgelere göre uygun olarak üretilmeli ve çiftçilerin alabilece-ği düzeye getirilmeli. Ayçiçeğin-de ve sertifikalı tohum destek-lenmelidir. Ülkemizde gerek hızlı nüfus artışı ve gerekse kişi başı-na artan tüketim sonucu bitkisel yağ tüketiminde sürekli bir artış gözlemlenmektedir. Tüketimi
karşılayacak yeterli üretimin olmaması nedeniyle bitkisel yağ
üretiminde gid erek artan önemli miktardaki açık ithalat yoluyla
karşılanmaktadır. İthalat dah.ı
çok ham yağ ve yağlı tohum olarak yapılmaktadır. Ve ithalatınçoğunlukla ham yağ şeklinde yapılması katma değer kaybına neden olmakta ve sanayinin yağ fabrikalarımızın Ayçiçek kırma kapasitelerinin azalmasına hatta kapanmasına neden olmaktadır.
TÜİK verilerine göre 2015-2016 sezonunda 422 bin ton Ayçiçek ithalatı 656 bin ton ham yağ
ithalatına 1,2 milyar dolar ödeme yapılmıştır. Türkiye'nin
Ayçiçeği için harcadığı para petrol ithalatı için harcadıklarından sonraki en büyük kalemi oluşturuyor. İhtiyacı kadar hatta fazlasını üretebilme kapasitesine sahip olduğumuz halde ihtiyacının
büyük bölümünü ithalatla karşılıyor. Bu dırum yabancı çiftçi lehine olduğu gibi kazanan yurt dışındaki çiftçiler oluyor. Üreticilerimizin umutlarının başka bahara kalmaması için Ayçiçeğinde devlet teşviklerinin fiyat politikalarının ilgili kurum
kuruluşların tekrar gözden geçirmesi dileklerimizle Hayırlı bol kazançlı bereketli hasatlar dileriz.” (Haber: E.Ülger)HABER MERKEZİ

“Bölgemizde ve İlçemizde devam eden Ayçiçek hasadından beklenen yüksek verim rekoltesinin, üretim düşüşleri ve mildiyö (Plasmopara halstedii) hastalığı nedeniyle bu sezonda Babaeski’de, Kırklareli’nde hatta Trakya'da gerçekleşemeyeceği görülüyor. Genel olarak üretim sezonuna baktığımızda ekim dönemi, çiçeklenme dönemi ve sonrasındaki yağışların normal seviyede olduğu, ancak aşırı sıcaklık artışı nedeniyle dekara verimde toprak çeşidine göre 120 -230 kg/da olduğu görülmüş ve doludan etkilenen bölgelerimizde (Ağayeri Köyü, Çengerli Köyü, Ertuğral Köyü) verimlerin parsellere göre değişmekle beraber 50 kg/da -100 kg /da civarında seyrettiği belirlenmiştir.
Bu yıl itibariyle özellikle Trakya'da Ayçiçek üretiminde en çok İlçemizi etkileyen Mildiyö (köse) hastalığı görülen parsellerde dekara verimlerin 60 kg/da - 80 kg/da kadar düştüğü gözlemlenmiştir. Bu konuyla ilgili Ağustos ayında İlimiz Ziraat odaları, İl, İlçe Tarım Müdürlüklerince yapılan araştırmalara istinaden Kırklareli İl Genel Meclisince Mildiyö (Köse) hastalığı ile ilgili detaylı bir rapor hazırlanmış ilgili bakanlığa gönderilmiştir. Ancak mildiyö hastalığının görülmeye başlandığı o günlerden ayçiçek hasadının devam ettiği bugünlere kadar mildiyö hastalığına maruz kalan üreticilerimizin mağduriyetlerini giderecek bir açıklama veya çalışmanın yapılamaması zarar gören üreticilerimizin mağduriyetlerini daha da arttırarak derinden üzmektedir.
Yağlık ayçiçeğinin Türkiye' de en fazla üretilen yağlı tohum olması bitkisel yağ tüketiminde %85 civarındaki payı, yüksek yağ içeriği (ortalama %40 civarlarında) olması nedeniyle ülkemizin en önemli yağlı tohum bitkisidir. Ayrıca bitkisel yağ açığını azaltabilmek için öncelikli olarak üretimin arttırılmasıyla ilgili gereken çalışmaların yapılması en önemli yağlı tohum bitkisidir.
Ayçiçeğin iklim ve toprak özellikleri dikkate alındığında yağlı tohumlu bitkilerin üretiminde ülkemizde büyük bir potansiyel mevcut olmasına rağmen üretim maliyetlerinin, girdilerin yüksek olması, üreticilerimizin yeteıince desteklenmemesi, fiyat politikalarının düşük seyretmesi ayrıca diğer ürünlerle kıyaslandığında birim alandaki getirisinin düşük olması dolayısıyla ayçiçeği yetiştirilen bölgelerde alternatif ürünlere göre daha az kazandırmasından kaynaklı ekim alanlarının ve üretim artışlarının sağlanması mümkün değildir.
Ayçiçek maliyet çizelgesine göre ortalama verimin dekara 150 kg baz aldığımızda 1 kg Ayçiçek ürünün maliyetini 1,90TL denkTürkiye Ziraat Odaları Birliğinin, 2017 ürünü Ayçiçek maliyet çizelgesine göre ortalama verimin dekara 150 kg baz aldığımızda 1 kg Ayçiçek ürünün maliyetini 1,90TL denk geldiğini biliyoruz. Bölgemizde ayçiçeği fiyatlarının belirlenmesinde etkin olan Trakya Birlik geçen yıl 2016 üretim sezonunda Ayçiçek kesin alım fiyatını %40 ham yağ oranlı ayçiçeği için 1,650TL/kg olarak belirlemişti. 2017 üretim yılı için ise 28 Ağustos 2017 tarihinde açıklanan Ayçiçeği ön alım fiyatını geçen yıla oranla %4,24TL/kg arttırarak %40 ham yağ oranlı ayçiçeği için 1,720TL/kg açıklanmıştır.
Ayçiçeğindeki geçen yıla oranla girdi maliyetlerinin dekara %20 seviyelerinde artması Ayçiçek fiyatının verimlere yağ oranlarına göre değişmekle birlikte ayçiçeğine verilen %4,24TL/kg fiyat maliyetlerinin altında kalmıştır. Ayçiçek fiyatları belirlenirken Ayçiçek buğday değer eşitliğinin parkesinin ikinin altına düşmeyecek şekilde fiyatlar belirlenmeli prim ile destek arttırılarak sürdürülmelidir.
Maliyetlerin altında fiyat belirlenmemelidir.Yağlı tohumlar üretimini geliştirmek arttırmak için üretimde kullanılan girdiler ucuz düşük olmalı hem de taban fiyatları yüksek tutmalı özellikle destekleme kapsamında mazot desteği başbakanımızın dediği gibi yarısı devletten yarısı çiftçiden olacak şekilde uyarlanmalıdır.
“Ayçiçek Tohumu üretimi yapan firmalar
denetlenmelidir.”
Ayçiçeği tohumluğu %99 hibrit
çeşit olarak kullanılmaktadır. Ayçiçek üreticisi yaklaşık 30 kg ayçiçek satarak lkg hibrit tohum alabilmektedir. Üstelik hibrit to-humların bazılarında hastalıkla-ra karşı dirençsizliği yağ oranla-rının düşüklüğü gibi nedenler-den verim düşüklüğüne ve çift-çimizin daha az kar ya da sezo-na göre zarar etmelerine sebep olmaktadır. Bu yüzden tohum üretimi yapan firmalar denetlen-meli tohumlar ekolojik koşullara ve bölgelere göre uygun olarak üretilmeli ve çiftçilerin alabilece-ği düzeye getirilmeli. Ayçiçeğin-de ve sertifikalı tohum destek-lenmelidir. Ülkemizde gerek hızlı nüfus artışı ve gerekse kişi başı-na artan tüketim sonucu bitkisel yağ tüketiminde sürekli bir artış gözlemlenmektedir. Tüketimi
karşılayacak yeterli üretimin olmaması nedeniyle bitkisel yağ
üretiminde gid erek artan önemli miktardaki açık ithalat yoluyla
karşılanmaktadır. İthalat dah.ı
çok ham yağ ve yağlı tohum olarak yapılmaktadır. Ve ithalatınçoğunlukla ham yağ şeklinde yapılması katma değer kaybına neden olmakta ve sanayinin yağ fabrikalarımızın Ayçiçek kırma kapasitelerinin azalmasına hatta kapanmasına neden olmaktadır.
TÜİK verilerine göre 2015-2016 sezonunda 422 bin ton Ayçiçek ithalatı 656 bin ton ham yağ
ithalatına 1,2 milyar dolar ödeme yapılmıştır. Türkiye'nin
Ayçiçeği için harcadığı para petrol ithalatı için harcadıklarından sonraki en büyük kalemi oluşturuyor. İhtiyacı kadar hatta fazlasını üretebilme kapasitesine sahip olduğumuz halde ihtiyacının
büyük bölümünü ithalatla karşılıyor. Bu dırum yabancı çiftçi lehine olduğu gibi kazanan yurt dışındaki çiftçiler oluyor. Üreticilerimizin umutlarının başka bahara kalmaması için Ayçiçeğinde devlet teşviklerinin fiyat politikalarının ilgili kurum
kuruluşların tekrar gözden geçirmesi dileklerimizle Hayırlı bol kazançlı bereketli hasatlar dileriz.” (Haber: E.Ülger)HABER MERKEZİ