YENGİN "SANATI VE DANSI DA EVE SIĞDIRDIK"

HABER: ŞENOL GONCAGÜL / CEYHUN ÇOLAK
Lüleburgaz Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürlüğü'de dans antrenörlüğü yapan Ayten Yengin ile pandemi dönemindeki dans eğitimi ve sporunu konuştuk. Yengin “Ard arda gelen kapatmalar nedeniyle eğitim ve faaliyetlerimizi bir yıldır sağlıklı bir şekilde yürütememekteyiz.
“DANS EVE DE SIĞDI AMA!”
“Sanat hayatın bir parçası. Sanat her yerde . O nedenle “ sanat eve sığar “ . kapatmaların gelmesiyle birlikte eğitimlerimize online şekilde devam ettik. Online eğitim süreci başta zor olsa da herkesin zamanla alıştığı ve uyum sağladığı bir süreç oldu .”
Lüleburgaz Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürlüğü'de dans antrenörlüğü yapan Ayten Yengin ile pandemi dönemindeki dans eğitimi ve sporunu konuştuk. “Hayatın eve sığdığı veya sığdırılmaya çalışıldığı” bir dönemde, “sanatın ve dansın eve sığıp, sığmadığını” konuştuğumuz Ayten Yengin, şu bilgileri aktardı (Arşiv fotoğraflarını kullanabildiğimiz) o röportaj şu şekildeydi;
“PANDEMİ KÜLTÜR VE SANATI DA DERİNDEN ETKİLEDİ”
Lüleburgaz Kültür ve sanatta aktif ve hızlı gelişim gösteren kentler arasında. Tabi ki pandemi süreci bir çok sektörü etkilediği gibi kültür ve sanatı da derinden etkiledi . Ard arda gelen kapatmalar nedeniyle eğitim ve faaliyetlerimizi bir yıldır sağlıklı bir şekilde yürütememekteyiz. Tamamen durdurulmaması konusunda gösterdiğimiz çabalara rağmen kültür, sanat ve spor gibi faaliyetlerin, üst mercilerin gözünde 3. Veya 4. Planda kalması nedeniyle süreç hiç iç açıcı değil.
“BİR ŞEKİLDE EVE ALIŞMAYA MECBUR OLDUK”
Sanat hayatın bir parçası. Sanat her yerde . O nedenle “ sanat eve sığar “ . kapatmaların gelmesiyle birlikte eğitimlerimize online şekilde devam ettik . Online eğitim süreci başta zor olsa da herkesin zamanla alıştığı ve uyum sağladığı bir süreç oldu . Biz bu süreçte daha büyük kitlelere ulaşmayı istedik. Bununla alakalı belediyeye projeler de sunduk fakat; maalesef sanat ve spor bilinci çok fazla geliştirilmemiş olmasından dolayı projelerimizi hayata geçiremedik.
“NİSAN ‘ DAN İTİBAREN YÜZ YÜZE EĞİTİME GEÇMEK İSTİYORUZ”
Kasım ayından bu yana faaliyetlerimizi online şekilde devam ettirdik . Nisan ayından itibaren biz de özel okullar ve devlet okulları gibi yüz yüze eğitime geçmek istiyoruz. Sanat ve spordan mahrum kalmış bir toplum asla gelişemez bu nedenle bundan sonraki süreçte alınan kararlar tekrar kapatma yönünde değil de yüz yüze ve yeni tedbirlerle devam etmeli. Ancak o zaman eğitim açısından kaybedilen zamanın telafisi yapılabilir.
“HAREKETSİZ VE TEMBEL BİR TOPLUM HALİNE GELDİK”
Kapatmaların gelmesiyle birlikte dans faaliyetleri , sporsal faaliyetler , öğretim faaliyetleri v.s maalesef ilerlemeden çok gerileme yaşandı. tv, bilgisayar, telefon kullanımlarının artması bizleri hareketsiz ve tembel bir toplum haline getirdi. Kısıtlamaların getirilmesiyle birlikte en büyük yapılan yanlış Sporsal faaliyetlerin kapatılması oldu. Eğer hareket etmezsek vücut direnciniz düşer ve bağışıklık sistemimiz daha da zayıflar bizim en büyük sorunumuz sporu sanatı küçük yaşta hayatımızın bir parçası haline getiremedik ve bu nedenle bu konularda bilinçli davranmıyor, ilk önce sporu ve sanatı bitiriyoruz. Çok üzücü çok yazık .
“SANAT VE SPOR İLE İLGİLİ PROJELERİMİZE DESTEK BEKLİYORUZ”
Son olarak şunu söylemek istiyorum; herşeyin başı sağlık, ilk önce kendimize iyi bakmalıyız. Beden sağlığımız için yapmış olduğumuz sporsal ve sanatsal her faaliyet bizim geleceğe olan yatırımımızdır. Kendine değer veren herkes bu röportajı okuduktan sonra yarın gidip spora başlamalı. Kültürel ve sporsal faaliyetlerle ilgili, belediyeler, halk eğitim merkezleri, gençlik merkezleri, bu anlamda bizlere destek vermeli ki geliştirdiğimiz projelerle toplumu bilinçli ve aktif hale getirebilelim. Biz tek başımıza sadece çevremizdeki kişilere dokunabiliriz ama kurumlar tarafından desteklenirsek bir çok kitlelere ulaşmamız mümkün . Sporun ve sanatın olmadığı her toplum yok olmaya mahkumdur.”