Haber: Aydın BİLGİLİ
Babaeski İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından ilçe genelinde süt toplayıcılarına sağlık bilgisi eğitimi verilmeye devam ediliyor.
Süt toplayıcılarına verilen sağlık bilgisi eğitim yanında süt toplama merkezlerinin nasıl olması gerektiği konularında da görüştüğümüz İlçe Gıda ve Hayvancılık Müdürü Üzeyir Güngör bir dizi açıklamalarda bulundu.
Güngör yaptığı açıklamada şunlara yer verdi;
Öncelikle süt toplayıcıların kendi hijyenlerine nasıl dikkat etmesi gerekiyor ise süt toplama tanklarının da son derece hijyen olması gerekiyor. Onun için süt toplayıcılarının süt tanklarının da hijyeninde ki bazı konulara dikkat etmek zorundalar. Bunları belli başlı ana başlıklar altında toplayacak olursa;
HİJYEN GEREKLİLİKLER
1-Süt toplama tankları asla açıkta bulundurulmamalı
2-2 Metre yüksekliğe kadar duvarlar ve zemin yıkanabilir, düzgün yüzeyli su geçirmeyen, kir tutmayan, toksik olmayan bir malzeme ile kaplanmış olmalı.
3-Lavobada; sıvı sabun, el dezenfektanı ve tek kullanımlık havlu pedallı çöp kovası olmalı
AYDINLATMA
1-İşlemenin tüm bölümlerinde gün ışığına eş değer aydınlatma sağlanmalı
2-Lambalar tavana sabitlenmiş (yapışık) ve özel koruyucu kapaklı olmalı
KAPI VE PENCERELER
1-İşletmedeki tüm kapı ve pencereler paslanmaz materyalden olmalı(pvc, alüminyum, çelik v.b.)
2-Pencerelerde sineklik olmalı
3-Soğutma tanklarının fanları mümkünse bina dışına alınmalı.
KAPLARIN YERE TEMASI
1-İçine gıda konulan kapların direkt yere temas etmemesi için gerekli yerlere sehpa, raf, palet vb. Konulmalı
ALET-EKİPMAN
1-Aletler için paslanmaz malzemeden dolap temin edilmeli, aletler dağınık olmamalı.
2-İş akışına göre kullanılan aletler ayrı ayrı yerlerde dezenfekte edilip depolanmalı.
HAVALANDIRMA
1-Pencere ile dışarıya açılamayan bölümlere aktif havalandırma sistemi kurulmalı.
2-Kap açılarak havalandırma yapılmamalı.
3-Pencere ve kapılara sineklik takılmalı
DRENAJ KANALLARI
1-Uygun yerlerde su giderleri bulundurulmalı
2-Kapalı kanallar olması
3-Dern ağızlarının genişliği ve sayısının su birikmelerini önlemesi
NUMUNE ALMA
KALİTELİ SÜT NE DEMEKTİR
1-Kaliteli süt ve süt ürünleri üretiminde temel koşul hiç kuşkusuz kaliteli çiğ süt kullanılmasıdır. Çiğ süt kalitesinin bozuk olması ürün kalitesinin düşük olması anlamına gelir. Hatta ileri derecede kalite bozukluğu sütü kullanılmaz hale getirir.
2-Kendine özgü tat ve kokuda olmalıdır. Ait olduğu türün normal bileşiminde olmalı ve içinden herhangi bir madde alınmış olmamalıdır.
3-Mikroorganizma yükü düşük olmalıdır.
4-Patojen mikroorganizma bulundurulmamalıdır.
5-Sağlıklı bir hayvandan elde edilmiş olmalıdır.
6-Antibiyotik, temizlik maddeleri, dezenfektan, tarım ilaçları ile hidrojen peroksit, karbonat, formaldehit gibi inhibitör maddeler ve korucu maddeler içermemelidir.
7-Su ilave edilmemiş olmamalı yani donma noktası -0,520 dereceden fazla olmamalıdır.
Süt İşletmelerinde sütün kabulü sırasında;
DUYUSAL TESTLER
ASİTLİK TAYİNİ; Normal yeni sağılmış bir sütün asitlik derecesi 7-8 SH ve 6,4-6,7pH’tır. Hastalıklı hayvanlardan elde edilen sütlerde asitlik düşer
YOĞUNLUK TESTİ; Sütün yağının alınıp alınmadığını belirlemek, süte su katılıp katılmadığını tespit etmek, sütün bileşim hakkında bilgi sahibi olarak gıda kodeksi, gıda tüzüğü ve standartlarına uygun olup olmadığını belirlemek ile yapılmaktadır.
MASTİSİT TESTİ; Hastalıklı memeden(mastisit) elde edilen sütlerin tespiti içinde yukarıda anlatıldığı gibi pH ölçümünden yararlanıldığı gibi özel bir test çözeltisi kullanılarak test yapılabilir.
Süt toplama merkezinde-Antibiyotik Testi
Eskiden antibiyotik testini yapmak zaman alırdı. Ancak günümüzde geliştirilen test kitleri ile kısa sürede sonuç alınabilmektedir.
SÜTTE ANTİBİYOTİK KALINTISININ OLUMSUZ ETKİLERİ
1-Antibiyotik içeren sütlerden peynir, yoğurt gibi fermente ürünler elde edilemez. Çünkü fermantasyon yaparak ürün oluşumunu sağlayan bakteriler antibiyotikli ortamda gelişemez.
2-Proses düzgün ilerleyemediği için düşük kaliteli ürün elde edilir ya da ürün kayıpları meydana gelir.
3-Antibiyotekli süt tüketen bireylerin vücutlarında bulunan mikroorganizmalar direnç kazanabilir. Birey hasta olduğunda antibiyotikle tedavisi zorlaşabilir.
4-Antibiyotiğe karşı direnç, mikroorganizmaların genetik materyalinde taşındığı için sonraki nesillere taşınabilir. Kalıtsal kazanılmış dirençli mikroorganizma popülasyonları oluşabilir.
5-Bazı antibiyotik kalıntılarına alerjisi olan insanlarda, antibiyotikli süt tüketmeleri durumunda alerjik reaksiyonlar görülebilir.
6-Soğutma tankında antibiyotik çıkması halinde, her müstahsilden ayrı ayrı alınan numuneler kontrol edilir ve antibiyotik süte ulaşılabilir. Antibiyotikli sütün tekrar alınmaması sağlanır.