
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş ve beraberindekiler, 11 Nisan Salı günü Babaeski’ye gelerek bir dizi ziyaretlerde bulundu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, Babaeski’de ilk olarak AK Parti İlçe binasını ziyaret ederek burada partililerle bir araya geldi.
Gerçekleştirilen ziyarete Mehmet Daniş’in yanı sıra, AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, AK Parti Kırklareli İl Başkanı Alper Çiler, AK Parti Babaeski İlçe Başkanı Ali Gencal ve Yönetim kurulu üyeleri, AK Parti Babaeski İlçe Kadın Kolları Başkanı Özlem Tosunlu yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda partili katıldı.
Burada gerçekleştirilen toplantıda açılış konuşmasını yapan AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş’in aralarında bulunmasından dolayı duydukları memnuniyeti dile getirerek şunları aktardı; “İlimizi ziyaret eden ve bugünde aramızda bulunan üç dönem Çanakkale milletvekilliği yapan ve şu anda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcımız, hem bölgemizin insanı olması sebebiyle hem de bölgemizin Gıda Tarım ve Hayvancılık alanında önemli bir bölge olması sebebiyle ilimizde bir çok konuda yardım ve desteklerini sunuyorlar. Bugünkü ziyaretleri de hem Tarım ve Hayvancılıkla ilgili birimlerimiz, odalarımız, yağlı tohumlarımız, borsalarımız ile başlayan ve çok yoğun geçen bir programın ardından, şimdi ikinci kısmına yani Babaeski’ye geldik. Kırklareli’nde Damızlık Birliği, Koyun Keçi Birliği, Yağlı Tohumlar , Ziraat Odası ve Borsamız hepsini gezdik. Hem sektöre temsilcileri ile bir araya geliyoruz, hem de bakanımızın bölgeye ait yardımlarda ve desteklerde bulunuyor. Bugün de burada Yağlı Tohumlar var, oradan da Alpullu Şeker Fabrikamızda önemli bir süreç başladı. Biliyorsunuz, uzun bir dönemdir çabaladığımız Alpullu Şeker fabrikamızın bakıma alınması bu yıl üretime geçecek olması bakımından Bakanımızda orada bir fabrika ziyareti yapacak. Daha sonra da Büyükmandıra bölgemize gideceğiz . Ben Sayın Bakanıma yoğun dönemlerinde buraya geldikleri için teşekkür ediyorum. Ayrıca Tarım Hayvan ve Orman İşleri Komisyon Üyesi olarak da mecliste görev alıyor kendisi . Bizim her türlü istek ve çabalarımıza destek verdiği içinde teşekkür ediyorum. Tekrar kendisine hoş geldiniz diyorum.”
Milletvekili Minsolmaz’ın ardından parti binasında ki toplantıda bir konuşma yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş yaptığı konuşmada şunlara yer verdi;
“Öncelikle hepinize hoş geldiniz diyorum ve bu sıcak karşılamadan dolayı Başkanımızın nezdinde bütün teşkilat mensuplarımıza kolay gelsin diyorum ve teşekkür ediyorum. Tabii önemli bir Referandumun arifesindeyiz. Ama maşallah ben Babaeski’de böyle kadınlarımızın bu işe sahip çıkmış olması son derece önemli ve herkesin yüzünde bir heyecan görüyorum. Bu önemli, çünkü siyaset gerçekten zor bir iş kolay değil, ciddi emek veriliyor. Ben hep onu söylüyorum bu işe erkekler bir emek veriyorsa kadınlar iki emek veriyor. Hem evin işi, hem eşinizin ve çocuklarınızın yükü sizin üzerinizde olmasına rağmen gayret ediyorsunuz. Tabii bunu ülkemizin için, vatanımız için ve çocuklarımızın geleceği için yapıyorsunuz. Onun için ben her birinize ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum.
Biz sabahtan beri Kırklarli’nde Milletvekilimizle, İl Başkanımızla ve ildeki arkadaşlarımızla beraber tarım sektörünün hemen hemen bütün taraflarını ziyaret etmiş olduk. Tarımla ilgili sorunlarımızı konuştuk. Kırklareli’nin ihtiyacı olan projeleri konuştuk ve bazı kararlarda aldık. Hemen gecikmeden inşallah Mayıs ayında Trakya ama özellikle Kırklareli tarımını bir masaya yatıracağız. Hem bitisel anlamda hem de hayvansal anlamında neler yapabiliriz. Hem de tarım sektörel anlamda katma değeri arttırılabildiği zaman istihdamda oluşturabilen bir sektör. Dolayısı ile Mayıs ayında böyle bir toplantı, çalıştay yapma kararı verdik. Muhakkak Babaeski’den de teşkilatımız bu çalıştaya katılırlar ve orada Kırklareli’nin de , Babaeski’nin de problemlerini konuşabiliriz. Muhakkak takip etmişsinizdir Sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde milli tarım politikasını açıkladık. Bunda ki amacımız ne? sağlıklı bitkiler yetiştirebilirsek , hayvanlarımıza iyi bakabilirsek sağlıklı bir toplumumuz olur diye düşünüyoruz. Bunun içinde Tarım Bakanlığı olarak gayret içerisindeyiz. Şunu ifade etmek isterim ki Sayın Milletvekilimiz Anakara’da sadece Trakya’nın, Kırklareli’nin sorunları ile değil, Türkiye’de Tarım Bakanlığının politikalarına da ciddi katkılar yapıyorlar. Onun için kendisine huzurlarınızda ben teşekkür etmek istiyorum. Hemen bütün Trakya Milletvekillerimiz ile beraber , Bakanlığımın uygulayacağı bütün projelerde ve desteklerde hep beraber hareket edebiliyorlar, gerektiğinde sayın bakanımız ile görüşüyorlar, gerektiğinde biz bir araya geliyoruz . Dolayısı ile ben huzurlarınızda ben kendilerine hem Trakya tarımı için hem Türk tarımı için ben çok teşekkür ediyorum. Yine il Başkanımız hemen hemen 15-20 günde bir Ankara’da . Zaman zaman her hafta oluyor. Onunla gediği zaman muhakkak bir araya geliyoruz. Sayın Bakanımızın da bizlere talimatı özellikle Trakya’nın tarımı ile ilgili, hayvancılığı ile ilgili ne yapabileceksek bakanlığımızın önceliği arasında. Beni özellikle bu dönemde daha önce bir Trakya ortak akıl toplantısını Tekirdağ’da yapmıştık. Ama bu dönemde Kırklareli ve Edirne üzerinde sorunları ve yaptığımız projeleri yerinde incelemek üzere beni bu iki ilimize görevlendirdi.
“17 Nisan sabahı her şeyiyle üst seviyelere yükselmiş bir Türkiye’ye inşallah merhaba diyeceğiz”
Ben üç dönem Çanakkale Milletvekilliği yaptım. Hukuk mezunuyum. Dolayısıyla bu yapılan Anayasa değişikliğinin aslında biraz siyasi gerginlik içerisinde değil de daha teknik anlamda tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Ama maalesef muhalefetimiz buna çok izin vermek istemiyor. Bu bir seçim değil biliyorsunuz. Kimse gidip partisine oy vermeyecek. Biz burada hükümet yönetim şeklini oyluyoruz. Rejimle ilgili bir değişim de yok. Geçenlerde sayın Kılıçdaroğlu dedi ya 18 yaşında milletvekili olacaklar 2 yıl sonra da emekli olacaklar diye. Arkadaşlarım da bana soruyorlar sen emekli oldun mu diye. Ben 18 yaşımdan beri sigortalı çalışıyorum. Üniversiteyi de çalışarak okudum. Üç dönem milletvekilliği yaptım ve hala emekli olmadım. Prim gün sayım doldu ama yaşım dolmadı. Yani öyle bir şey yok aslında ama bir genel başkan bunu niye söyler? Konuyu tartışmamak için bir takım suni gündemler oluşturularak adeta bu olay toplumdan kaçırılmaya çalışılıyor. Oysa istikrarı amaçlayan, tüm dünyaya bakıldığında gelişmiş ülkelerin yarısı benzer modellerle hükümet sistemlerini yönetim sistemlerini oluşturmuş, erkler ayrılığını sağlamış, parlamenter sistemde ise İngiltere gibi iki partili bir parlamenter sistemi tercih etmiş, İtalya gibi geç kalmış Avrupa ülkeleri gibi gelişmiş ülkeler de ne yaptı İtalya? seçimlerden bir istikrar çıkmıyordu, hükümet seçilemiyordu, İtalya’yı seçilmişler değil de bürokratlar yönetiyordu; İtalya Anayasasına şöyle bir şey koydu; yüzde 40 oy alan parlamentonun yüzde 55’ine sahip olur. Yüzde 15 daha üzerine koydu ki istikrar olsun, tek başına bir parti iktidara gelebilsin diye.Netice itibariyle Türkiye’nin de şu anda yapmaya çalıştığı şey budur. Malumunuz geçmiş koalisyonlardan sonra Türkiye ya darbelerle ya post modern darbelerle karşı karşıya kaldı. İnşallah 16 nisan’dan sonraki süreçte artık daha istikrarlı daha güçlü, yeni bir Türkiye olacak. Başta tarım olmak üzere. Ben yeni sistemin tarımı da ayağa kaldıracağını düşünüyorum. Neden? Çünkü biz tarım sektörü olarak en geniş kesimi temsil ediyoruz. Bizim toplumumuzun hemen hemen yarısı hala tarımla ilişkili. Ama bakıldığında muhalefetin daha tarımla ilgili tek bir konu yok. Diğer konularda olduğu gibi sürekli gerçekçi olmayan muhalefet etme yöntemiyle tarımı konuşuyorlar. Artık tarım kesimine de proje üretmeleri lazım. Tarımı ele almaları lazım. Bu referanduma hayır diyenlerin de Türk tarımına destek olabilmesi için proje üretebilmesi lazım. Çünkü yüzde 50 atı 1 oy almaları lazım artık. Dolayısıyla ortak değerler üzerinden ideolojik zeminde siyaset değil hizmet üretebilecek, topluma umut verebilecek, toplumun ümidi olabilecek bir siyasi söyleme sahip olmaları lazım. Yeni dönem partilerin daha geniş kitleleri kucaklamaya çalıştığı, siyasal uzlaşmanın daha da pekiştiği bir dönem olacaktır. Denklem basit; iktidara gelmek istiyorsanız toplumun en az yarısından 1 fazlasının oyunu almak zorundasınız. Siyasi partiler olarak daha çok çalışmamız lazım. İşte AK Parti de zaten bunu başardığı için insanlar AK Parti’ye oy verip iktidar yapıyor. Yoksa siyasi geçmiş bazı örneklere baktığımız zaman rahmetli Ecevit Başbakan olduğunda yüzde 22 oyla geldi. Yani birinci partinin aldığı oy yüzde 22, bir sonraki seçimlerde yüzde 1.5’a düştü. Nasıl oldu? 2 tane sosyal demokrat tabandan gelen devlet adamının siyasetçinin Milli güvenlik kurulundaki Anayasa kitapçığı fırlatma olayı işte. Bu basit bir tartışma gibi göründü. Ama siyasi krize dönüştü. Yetmedi Türkiye’nin son dönemde en büyük ekonomik krizine yol açtı. Koalisyonlar maalesef Türkiye’nin büyüyemediği yerinde saydığı dönemler olmuştur. Ama tek parti iktidarların da Türkiye büyümüştür. Dolayısıyla yeni dönem istikrar ve uzlaşma demektir aslında. Ben halkımızın büyük bir çoğunluğunun referanduma evet diyeceğini ve vatandaşın gerçeği gördüğünü düşünüyorum. Allah nasip ederse 17 Nisan günü de güçlü, istikrarlı bir Türkiye’ye uyanmış olacağız. Allah göstermesin 15 Temmuz’da Türkiye’de bir koalisyon olsaydı, koalisyon lideri Cumhurbaşkanımızın gösterdiği iradeyi gösterebilir miydi? Ya da daha sonra bu darbeye kontrollü darbe diyen bir siyasi lider koalisyonun ortağı olsaydı da darbecilere göz kırpıverseydi vay Türkiye’nin haline. Bunu düşünmek bile istemeyiz. Dolayısıyla bu sistem Türkiye’nin ihtiyacı olan bir sistemdir. İnşallah 17 Nisan’da da daha güçlü bir Türkiye, çocuklarımıza daha güzel bir gelecek, refahı yükselmiş, her şeyiyle üst seviyelere yükselmiş bir Türkiye’ye inşallah merhaba diyeceğiz. “
AK Parti İlçe Binasında gerçekleştirilen toplantının ardından Babaeski Yağlı Tohumlar Satış Kooperatifini ziyaret eden Bakan Yardımcısı Daniş ve beraberindekiler, burada da kısa bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.
Burada gerçekleştirilen ziyarette heyeti, Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hilmi Kahraman, S.S. 132 Nolu Tarım Kredi Satış Kooperatifi Başkanı Mülayim Güler, Yağlı Tohumlar Satış Kooperatifi Müdürü Nigar Gülsün ve ortaklar karşıladı.
“Trakya’da gerektiğinde de hemen bir araya gelebilen bir ekip var”
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş burada yaptığı açıklamasında ise şunlara yer verdi; “Hilmi beyle bizim tanışıklığımız eskiye dayanıyor. Yağlı Tohumlar gerçekten Türkiye için çok önemli. Açığımız olan bir sektör. Trakya Birlik de Trakya Yağlı Tohumlar da bu işi gerçekten çok iyi yapıyor. Maalesef bizim Türkiye’de kooperatifleşme örneklerine baktığımız zaman bu kadar başarılı organizasyon göremiyoruz aslında. Bu bir model, belki diğer ürünlere de yaygınlaştırılması gereken. Ama kolay da olmuyor bu işler. Yıllarca verilen emekler var. Dolayısıyla Türkiye’nin bir çok bölgesinde aslında 48 kooperatifimiz var. Zaman zaman Ankara’da ki organizasyonlarda da davet edildiğimizde katılıyoruz. Ben çalışmalarınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum. Üreticinin yanında olan, hem girdi maliyetlerinde avantajları üreticiye götürürken aynı zamanda da piyasada fiyat oluşumundaki regülasyon anlamda ciddi rol oynadıklarını düşünüyorum. Tabii biz Tarım Bakanlığı olarak son dönemde Tarım Bakanımız Faruk Çelik Beyle beraber 7 bölgede 7 toplantı yaptık. Yetmedi Trakya’da özel bir toplantı yaptık. Her ne kadar Trakya’da bir toplantı yapmış olsak da daha sonra Bakan Beyin bir talimatı oldu ; bu bölgeye gelişimiz geciktiği için özellikle Edirne ve Kırklareli üzerinde benim bu bölgede gidip çalışma yapmamı tarım sektörüyle görüşmemi kendisi bizzat istedi. Bu vesile ile ben de üç gündür bölgedeyim. Burada bölgedeki yapabileceğimiz projeleri görüştük. Tarımın paydaşlarıyla odalarımızla birliklerimizle borsalarımızla görüştük. Bugün de Kırklareli’miz de çok faydalı görüşmelerimiz oldu. Ortak bazı kararlar aldık. En önemlisi de Mayıs ayında bölgemizde bazı problemler var. İntikallerden ve hazine arazilerinden kaynaklı üreticilerimizin destek alamaması bazı problemlerimiz var. Bunların hepsini yerinde Kırklareli’nde Mayıs ayında bir toplantı yapalım dedik Bakanlığımızın ilgili birimleriyle beraber. Kırklareli’nde tüm tarımın paydaşlarını oraya davet edelim ve bu sorunları yerinde çalışalım istedik. Ayrıca hayvancılık anlamında bazı tespitlerimiz taleplerimiz oldu ki bütün bunlarla ilgili sayın milletvekilimizin Ankara’da Bakanlığımıza da ciddi katkısı oluyor mesleki bilgisinden dolayı. Maalesef hayvan barınakları ahırlar konusunda şu anda tıkanmış durumdayız. Bölgemizde tabii aile işletmeleri yoğun. Bunların biraz büyümeye ihtiyacı var ama büyümeye kalktıklarında da önlerinde imarla ilgili mevzuatla ilgili sorunlarımız var. İnşallah bununla da ilgili bu çalıştayda önemli kararlar alabileceğimizi ve alınan bu kararlarla da acaba Trakya’da aile işletmelerini biraz daha optimum seviyeye çekebilecek destekleri nasıl sağlayabiliriz bunu da konuşmuş olacağız orada. Gerekirse Trakya’yı pilot bölge alarak burada aile işletmelerimizin ortalama 8-10-12 olan hayvan varlığına acaba 20 ve üzerine taşıyabilir miyiz? Bunun arayışı içerisindeyiz. Daha öncesinde Ankara’da biraz konuştuğumuz, belli bir noktaya kadar tartıştığımız bu konuyu sayın milletvekilimiz başta olmak üzere Trakya’nın diğer milletvekilleri de tarımla gerçekten çok ilgili. Gerektiğinde de hemen bir araya gelebilen bir ekip var. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum ben. Nasip olursa Mayıs ayında da bunları konuşup karara bağladığımız bir toplantı yapma kararı verdik. Malumunuz Milli Tarım Projesi kapsamında havza bazlı desteklemeye geçtik. Ayçiçeğinde de alan bazlı desteleyeceğiz. 2018 yılında inşallah sertifikalı tohum kullanmak mecburi olacak. Bunun da yüzde 40’ını biz bakanlık olarak destekleyeceğiz. Mazotun yüzde 50’sini, gübrenin yüzde 40’ını. Dolayısıyla alan bazlı destekte ayçiçekde de uygulanmış olacak önümüzdeki süreçte. Tabii ki bütün çabamız aslında üreticimizin biraz daha refah payını artırabilmek. Bölge düzeyinde de ürettiğimiz ürünlerin katma değerinin bölgede kalmasını sağlamak. Ben şahsen Kırklareli’nde de bu potansiyelin olduğunu düşünüyorum. Kırklareli Pazar anlamında Dünyanın en büyük metropollerinden İstanbul’a çok yakın. Ama biz ürünlerimizi buraya katma değerimizi artırarak satabilirsek bölgemizde daha da anlamlı hale gelecek. Bunun için biz Bakanlık olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Netice itibariyle bundan sonra belki Trakya’yla ilgili geliş gidişlerimiz daha da yoğun olacak. Bilmenizi istiyorum ki hem sayın bakanımızın Trakya’ya gerçekten çok ciddi bir ilgisi var hem de netice de bölgeyle olan bir bağımız var. Biz de aynı bölgenin insanıyız. Çanakkaleliyim. Biz Edirne Çanakkale Tekirdağ Kırklareli’yi aynı bir havza olarak düşünüyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde ortak çalışmalarımızla Trakya çiftçimizin, Trakya üreticimizin alın terinin daha fazla değer kazanması için emrinizdeyiz, beraberiz. Her zaman yanınızdayız. Kapımız her zaman sizlere sonuna kadar açık Bakanlık olarak.”
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş ve beraberindekiler daha sonra Alpullu, Sinanlı ve Büyükmandıra beldelerini ziyaret etti.HABER MERKEZİ