14. Yüzyıldan Günümüze Uzanan Mimari Miras
Kırklareli’nin merkezinde, çarşı içinde yer alan Hızırbey Camii, şehrin en önemli tarihi ve kültürel yapılarından biri olarak öne çıkıyor. 1383 yılında Köse Mihalzade Hızır Bey tarafından inşa ettirilen cami, erken Osmanlı dönemine ait nadir eserlerden biri olma özelliğini taşıyor.
Kare Planlı Mimari ve Kabe ile Benzerliği
15x15 metre ölçülerindeki kare planlı yapısıyla dikkat çeken cami, 328 metrekarelik iç alana sahiptir. Aynı anda yaklaşık 1000 kişinin ibadet edebileceği kapasitede olan cami, bu özelliğiyle hem işlevsel hem de estetik açıdan öne çıkıyor. Mimari yapısının Kabe-i Muazzama ile benzer ölçülere sahip olması da camiye ayrı bir anlam kazandırıyor.
Taş İşçiliği ve Kalem İşi Süslemeler
Yapının duvarları, kubbe kasnağı ve minaresi düzgün yönü küfeki taşı ile kaplanmıştır. Minare, kesme taştan yapılmış olup tek şerefeli, kare kütüklü ve kurşun külahlıdır. Zengin kalem işi süslemeleri ile iç mekân görsel açıdan oldukça etkileyicidir. Camide yer alan büyük harfli yazılar, 1308 yılında Kastamonulu Hattat Tevfik tarafından yazılmıştır.
Tarih Boyunca Onarımlar ve Yeniden Yapılan Minare
Zaman içinde çeşitli onarımlar geçiren cami, 1824 yılında Aydoslu Hacı Yusuf Paşa, 1887 yılında ise Tosunoğlu Ali Efendi tarafından restore edilmiştir. Minare, Balkan Savaşı sırasında Bulgarlar tarafından yarıya kadar yıkılmış, daha sonra yeniden yapılmıştır.
2007 Yılında Aslına Uygun Restorasyon
Son olarak 2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından aslına uygun olarak restore edilen cami, bugün de ibadete açık şekilde varlığını sürdürmektedir. Hem ibadet hem de kültürel miras açısından önemli bir yere sahip olan Hızırbey Camii, Kırklareli’ne gelen ziyaretçilerin mutlaka görmesi gereken yerler arasında bulunuyor.