Kırklareli’nin köklü tarihine ışık tutan Kırklareli Müzesi, yaz tatilinde ziyaretçi akınına uğruyor. Kültürel mirasıyla dikkat çeken müze, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Yaz aylarının başlamasıyla birlikte ziyaretçi sayısında belirgin bir artış yaşanırken, müze hem eğitici hem de keyifli bir gezi alternatifi sunuyor.
1894 yılında belediye binası olarak inşa edilen tarihi yapı, 20 Aralık 1930’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından ziyaret edilmesiyle ayrı bir anlam kazanmış durumda. 1994 yılından itibaren Kırklareli Müzesi olarak hizmet veren bina, bugüne kadar binlerce ziyaretçiyi ağırladı. Müze, tarihi dokusunu korurken içerdiği zengin koleksiyonlarla da dikkat çekiyor.
Üç ana bölümden oluşan müzenin giriş katında yer alan Tabiat Salonu’nda, bölgede yaşamış ve yaşayan hayvan türlerinin tahnit örnekleri sergileniyor. Üst katta ise Vize, Babaeski ve Demirköy’deki kazılarda gün yüzüne çıkarılan arkeolojik eserler ziyaretçileri geçmişin izleriyle buluşturuyor. Aşağıpınar ve Kanlıgeçit kazılarından elde edilen Neolitik ve Kalkolitik dönem eserleri, tarih öncesi çağlara ışık tutuyor.
Etnoğrafya bölümünde ise Kırklareli yöresine özgü kırsal yaşamı yansıtan detaylar yer alıyor. El yapımı takılar, yerel kıyafetler, tarım aletleri ve geleneksel yaşamın izlerini taşıyan etnoğrafik objeler bu bölümde özenle sergileniyor. Ayrıca Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait nadide sikkelerden oluşan koleksiyon da müzenin ikinci katında görülebiliyor. Ziyaretçiler, bu eşsiz atmosferde tarih ve kültürle iç içe bir gün geçirme fırsatı buluyor.
Ali COŞGUN