"İSTENEN SİSTEMDE ZORBALIĞIN VE KEYFİLİĞİN OLACAĞINI ANLATACAĞIZ"

Haber; Aydın BİLGİLİ
Cumhuriyet Halk Partisi Babaeski İlçe Örgütü olağan Perşembe toplantısı parti binasında gerçekleştirildi.
Cumhuriyet Halk Partisi Babaeski İlçe Binasında gerçekleştirilen haftalık olağan toplantısında bu partinin en yaşlı üyesi olan Babaeski eşraflarından Nurzat Telören’de katıldı.
Toplantıya Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli İl Başkanı Ünal Başkur, Cumhuriyet Halk Partisi İl Genel Meclis Üyesi ve Babaeski Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Arslan,Cumhuriyet Halk Partisi Babaeski İlçe Başkanı Erol Mutlu, Cumhuriyet Halk Partisi Babaeski Kadın Kolları Başkanı Necmiye Kurtpulat, Cumhuriyet Halk Partisi Babaeski İlçe Gençlik Kolları Başkanı Aykut Tapar, Cumhuriyet Halk Partisi Büyükmandıra Belde Başkanı Kamer Güzel ve çok sayıda partili katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Erol Mutlu şunlara değindi; “Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta Sayın İl Başkanımla birlikte il başkanları, ilçe başkanları toplantısı için Ankara’daydık. Kendi şahsım adına söyleyebilirim ki; Umutla döndüm arkadaşlar. Türkiye’nin her köşesinden gelen il ve ilçe başkanlarının gözlerinde gördüğüm heyecan bana büyük umut verdi. Bu referandum sürecini kesinlikle hayır ‘la sonlandıracağımıza kesinlikle inandım.
Bu referandum sadece seçilmişlere bırakılmayacak kadar ciddi bir konu. Hepimiz elimizi taşın altına koymazsak başarılı olma şansımız yok. Hepimiz sosyal medyadan basından takip ediyoruz; insanlar canla başla çalışıyor. Herkes örgütsel olmasa da bireysel olarak elinden geleni yapmağa çalışıyor. Bu Türkiye’nin her yerinde böyle. Babaeski’de de böyle olacak, Kırklareli’nde de böyle olacak, köylerimizde beldelerimizde de böyle olacak. Örgüt olarak herkesin görev alanını çizeceğiz. İnsanlarla birlikte diyaloglar kurarak, endişelerini, kaygı ve korkularını topluma anlatmak zorundayız. Bu referandumda insanların sandığa gitmeme gibi bir lüksü olmamalı. İlk hedefimiz insanları sandığa götürmek olmalı. Bu referandumda aslında oylanacak olan hepimiz biliyoruz, hepimiz farkındayız; demokratik parlamenter sistemdir. Yani rejim değişikliği oylanacak. Biz Cumhuriyeti değiştirmiyoruz diyorlar ama o zaman ırak da, İran da, Suriye de Cumhuriyet. Ama demokratik parlamenter sistem cumhuriyeti değil. Bunları anlatacağız. Demokrasinin olmadığı yerde özgürlüğün olamayacağını anlatacağız. Bu sistemde zorbalık ve keyfiliğin olacağını anlatacağız. Can ve mal güvenliğimizin tehlikede olduğunu muhakkak anlatmak zorundayız. 15 yıllık AKP iktidarında görüyoruz; Şikayet ettikleri nedir? Hangi işi yapmak istediler de sistem onlara engel oldu? Hangi kanununu getirdiler de meclis hayır dedi? Başbakanın fazlalığı ne?
İstikrar dediler. Bakıyoruz 7 Haziran seçimlerinden sonra terör bitecek diye ekonomi düzelecek diye oy istediler, 7 haziranla 1 Kasım arasında yaşadıklarımızı gördük. Bakın Dünya’da o kadar çok şey oldu ne zamanki başkanlık sistemi tartışılmaya başlandı ekonomide çöküş başladı arkadaşlar. Doların bu seviyelere gelmesinin bence en büyük sebeplerinden biri bu başkanlık sisteminin Türkiye’de tartışılıyor olması.
Dikkat ettiniz mi bilmem! 18 madde değiştirilecek. Bu maddelerden atıyorum 15. Maddenin bana şu şu yararı olacak diyebileniniz var mı aranızda. Toplumun yararına bir tane madde var mı bu 18 maddeden. Biri bize açıklasın inanın ben de gidip Evet diyeceğim.
Arkadaşlar Cumhuriyetin kuruluşundan beri Atatürk Cumhurbaşkanı oldu parti başkanlığını bıraktı. Bizim partisiz Cumhurbaşkanlarımız oldu. Ama 12 Eylül’den sonra Özal ve Demirel partili olarak Cumhurbaşkanı oldu. Hepsi Cumhurbaşkanı olduktan sonra parti şapkasını çıkardılar. Cumhurun başı partinin başı olmamalıdır. Atıyorum Cumhurbaşkanı Kırklareli’ne geldi. Bir yerde il başkanı bir yerde vali. Sizce kime daha yakın olacak bu partili Cumhurbaşkanı? Buyrun buna da cevap arayalım.
550 milletvekili var bugün. İktidarın milletvekilleri iyi kötü bir işler yapıyorlar. Milletvekillerine artı ne görevler verecek? Başbakan olma bakan olma şansı yok. Gensoru verme şansı yok. Kanun hükmünde kararname yetkisi olan bir Cumhurbaşkanı çıkardığı kararnameden sonra diyecek ki benim çıkardığım kararname mecliste çıkacak karardan sonra hükümsüz kılınacaktır. Peki senin çıkardığın kanun hükmündeki kararname ile 2 gün içerisinde her işi yapabilir misiniz? Bakın bir gecede çıkardıkları kanun hükmünde kararname ile kaç bin kişi işinden oldu. Anayasa hazırlıyorsunuz, Türkiye’nin en büyük anayasa profesörünün işine son veriyorsunuz. Bence Türkiye’de yeni bir anayasa yaparken danışılacak en büyük isimlerden biriydi. O saatten sonra meclis, cumhurbaşkanım siz yanlış yaptınız, biz bir kanunla bunu düzelteceğiz dese dahi atı alan Üsküdar’ı geçmiş olacak. Onun için 550 milletvekilinin 600’e çıkarılıyor olması sadece çocuklara çubuk şekeri verme babında bir şey olacak.
Bu sistemde maalesef camiye kışlaya ve adliyeye siyaset girer. Son olayda camiye nasıl girdiğini de gördük. Kışlalarımızda neler olduğunu hepimiz biliyoruz. Akşam haberleri izliyorum; adliye imamı görevinden alınmış. 6 ay oldu darbe girişimi olalı. Bu adliye imamları 6 aydır adliyenin içerisinde ne yapıyorlardı? Şimdi mi aklımız başımıza geldi? Bundan sonraki sistemde olmayacağının garantisini bize kim verecek? Sorgulanacak o kadar çok şey var ki.
Anayasalar aslında toplumun uzlaşma belgeleridir. Bir anayasa hazırlıyorsanız, toplumun bütününü kucaklayacak, toplumun her kesimine hitap edecek, toplumu mutlu etmese de ona bir umut olacak belge olması lazım. Bizim meclisimizde yapılanla iki parti sözde uzlaştılar. Sabahlara kadar çalıştılar. Toplumun neler olup bittiğinden haberi olmasın diye televizyonları yasaklayarak, toplumdan gizlenerek bu anayasa metnini meclisten geçirdiler. Ama halktan kaçıramayacaklar. Halk bu maddelerin neler olduğunu biliyor.
Biz 1982 Anayasasını savunmuyoruz. Biz Anayasanın değiştirilecekse değiştirilecek maddelerinin toplumsal uzlaşmayla değiştirilmesinden yanayız. Demokratik parlamenter sistemin güçlendirilerek devam etmesinden yanayız. Bu Anayasanın değiştirilmesi gereken maddeleri var tabii. Tüm darbe yasalarını kaldırıp gerçek demokrasiyi getirecek bir Anayasa istiyoruz biz. Biz düne kadar liderine her türlü aşağılamayı yaptığımız Suriye’nin Anayasasını istemiyoruz. Biz büyük usta Nazım’ın dediği gibi; bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine yaşanacak bir ülkenin Anayasasını istiyoruz. “
“Hiçbir ideolojik saplantı içinde olmadan Hayır diyoruz”
Başkan Mutlu’nun ardından söz alan CHP Babaeski İlçe Gençlik Kolları Başkanı Aykut Tapar da şu ifadelere yer verdi; “Sözlerime başlamadan önce dün akşam aldığımız acı haberle bir kez daha büyük bir acı yaşadık. El-Bab’ta 5 Mehmetçiğimiz şehit düştü. Şehit düşen Kahraman Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar dilerim. Belki tekrar tekrar aynı şeyleri söylüyorum am şu an istediğimiz tek şey bu acının son olması. İnşallah bu son olur, evet sözün bittiği yerdeyiz belki ama umutlarımızı da kaybetmememiz gerekiyor.
Değerli büyüklerim, şu an ülke gündemimizde olan referandum süreci ile ilgili olarak söyleyeceklerim ise şunlardır; resmi adı Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sistemi nedense söylenmek istenmeyen, küçük harf ve alçak sesle dillendirilmeye çalışıldığı şekli ile Başkanlık sistemi bir anayasa değişikliği önerisi olarak karşımıza geliyor.
Biz Hayır diyoruz. Çok yüksek sesle hayır diyoruz. Çok fazla inanarak Hayır diyoruz. Hiçbir ideolojik saplantı içinde olmadan Hayır diyoruz. Kimseyi ötekileştirmeden, “O” kelimeyi kullanmak istemiyorum; hayırımıza hayır diyor, vatandaşlarımızı da anlıyor ve saygı duyuyoruz. Çünkü referandumdan sonra da beraber yaşamaya devam edeceğiz.
Hayır dememizin en güçlü, en anlaşılır, sebebi; bir tek kişiye bu denli güçlü yetkilerin verilmesi ülkenin geleceğinde sıkıntılar yaratabileceğini düşünüyoruz. Biz CHP Gençlik Kolları olarak, YSK’nın açıklayamayacağı takvim çerçevesinde, OHAL yasaklarını da dikkate alarak üzerimize düşlen görevi hayırlısıyla yerine getireceğiz. Babaeski halkının en hayırlı kararı, en yüksek oranda vereceği inancıyla saygılar sunar, esenlikler dilerim.
Bu görevi tam 8 yıldır sürdürüyoruz.
Daha sonra söz alan Cumhuriyet Halk Partisi Babaeski Kadın Kolları Başkanı Necmiye Kurtpulat yaptığı konuşmada şunlara yer verdi; Bu tablo birlik ve beraberlik arz eden bir tablo. Ancak bizim partimizde biat kültürü olmadığı için bizler biat eden bir halk değiliz. Hep eksik ve gedik arıyoruz. Ben bu görevi tam 8 yıldır yapıyorum. Yönetim Kurulu arkadaşlarımızdan bir, ikisi hariç bu görevi tam 8 yıldır sürdürüyoruz. Sizlerde takdir edersiniz ki bizler bayanız. Aynı zamanda anneyiz ve kadınız. Sadece siyasi boyutta değil, evde de, sosyal alanda da çok büyük sorumluluklarımız var. Evet bizlerin eksik yanlarımız var. Belki çalışamadığımız günler var. Sizler bunları hangi boyutta inceliyorsunuz bunu bilemiyorum. Ama gerçekten çok büyük fedakarlık veriyoruz. Bazılarımızın çocukları var, bazılarımızın evlerde yaşlıları var, evde işi var, işyerleri var. Bunlar kaybedeceklerimizin önünde bence hiç. İşte bizler onu düşünerek bu görevdeyiz. Çünkü Türkiye elden gidiyor. Her gün şehit haberleri alıyoruz. Bu şehit haberleri Çanakkale’de değil, Ankara’da değil, Doğu Anadolu bölgemizde değil. EL BAB’da alıyoruz. Şimdi insanlar ilk olarak bunları irdelemeli. Türkiye nereye gidiyor ve ne yapabiliriz. Bir birimizin eksiğini, gediğini bulmak, yöneticilerle birlikte eleştirilmek bence en kolayı benim sizden isteğim! Bir kadın olarak, bir anne olarak. Babaeski’de 8 kişi demek çok az bir bayan kitlesi demek. Bizler her seçimde 9 mahallemiz var ve bizler bu mahalleleri 10-11 günde tamamlıyoruz. Bakın başkanın kim olduğu hiç önemli değil ve benim bu işten hiçbir beklentim yok. Benim kaygım, çocuklarımın ve torunlarımın yarınları. Sizler bunları yöneticilerin eksiği olarak görmeyin.
%90 Hayır için çalışacağız.
Ben bundan sonra ki günlerimiz için konuşuyorum . Yan komşularımız, ama AKP’li ama MHP’li bu bir parti secimi değil. Bu bir referandum ve özgürlüğümüze, geleceğimize ve saltanatın kurulacağı tarih belirleniyor. Onun için işte önce komşularınızı uyarın. Bu dönemde bizlere eşlerinizi, kardeşlerini, bacılarınızı gönderin ki bizler onlarla birlikte çalışalım ve kapı kapı gezelim ve geleceğimizin oylandığı bu referandumda HAYIR çıkması için gecemizi gündüzümüze katalım. Bizler hedefimiz Babaeski için koyduk ve diyoruz ki bu referandum da bizler %90 hayır çıkaralım.
“Bu Paralel Bir Hazinedir”
Toplantıda son olarak konuşan CHP Kırklareli İl Başkanı Ünal Başkur ise şöyle konuştu; “Saygıdeğer halkımız,; 15 temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen OHAL sonrası Kasım 2016 tarihinde çıkartılan KHK ile Varlık Fonu oluşturulmuştur. İktidardaki parti yetkililerince Türkiye Varlık Fonu, Milli bir yapı olarak tanımlansa da Paralel Ekonomidir, paralel hazinedir. İktidar; siyasal anlayışı ile nasıl ki FETÖ kimliğinde PDY’yi istemeden de olsa yapılandırmışsa şimdi de Varlık Fonu adı altında yarattığı; denetlenmeyen kurum ile isteyerek bir paralel ekonomi-paralel hazine PEY veya PHY’yi yaratmıştır.
Kaygılıyız; Çünkü iktidar aynı zamanda savunduğu değerleri de yok sayan bir anlayışa sahiptir. Osmanlının ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 150 yıllık kurumları yok sayılmaktadır. Bunların başında T.C. Ziraat Bankası gelmektedir. Bildiğiniz gibi Ziraat Bankası’nın temelleri 1863’te o çok sevdikleri 2. Abdülhamit zamanında ilk Osmanlı Anayasasını oluşturan kurulun başındaki “Kanun-i Esasi” Mithat Paşa tarafından Memleket Sandıkları adı altında atılmıştır. O yıllarda çiftçinin günde yüzde 900’lere varan faiz sorununu aşmak için oluşturulmuş bu sandıklar 1888 yılında Ziraat bankasına dönüştürülmüştür. Ve o Ziraat bankası; Osmanlı İmparatorluğu’nun Başkentinin emperyalist güçlerce işgal edildiği dönemde; Kuvay-i Milli mücadelesine en büyük desteği veren bir Milli kurum olmuştur. Milli mücadele adına Anadolu’ya çıkan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına maddi destek verdiği gibi en fazla personelini de Ulusal Kurtuluş mücadelesine gönderen Milli bir kurumdur.
Bu kurumun; şu an Varlık Fonuna devri, atalarımıza yapılan, Osmanlı’ya yapılan, Kurtuluş mücadelesine yapılan en büyük saygısızlıktır. Bu anlayışa Hayır diyoruz.
Bu yalnızca Ziraat Bankası için söyleyebileceklerimiz. Ya diğerleri! PTT, Borsa İstanbul, TÜRKSAT, THY, HALKBANK, ETİ, MADEN İŞLETMELERİ, BOTAŞ, TPAO, MİLLİ PİYANGO,AT YARIŞLARI, TÜRK TELEKOM, ÇAYKUR, üzerinde 5 yıldızlı oteller bulunan hazine arazileri… Ve devredilmesi beklenen İşsizlik Fonu ve Bireysel Emeklilik Fonu ve cambaza bak hikayesi ile halkın diğer kurumları.
Düşünebiliyor musunuz; 40 milyar dolarlık bir değerler toplamı 2 milyon metrekarelik arazi… Sınırsız sonumsuz bir yapıya devredildi. Ve bu fona aktarılması hedeflenen; 200 milyar dolarlık bir bütçe. OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lar ile oluşturulan Türkiye Varlık Fonunda bir saray hazinesi yaratıldı. Ne adına? İktidar göre Milli ekonomi adına, bize göre yeni borçlar alabilme adına.
Varlık Fonu Nedir? Denetlenemeyen özerk bir yapıdır. Fonun istendiği gibi kullanılabileceği bir serbest yapıdır. Çalışanlarının dokunulmaz olduğu bir şirkettir. İhale zorunluluğu olmayan bir şirkettir. Yeni müflis mirasyedi mantığının rahatlıkla kendisini ifade edebileceği denetimsiz bir kurumdur. Oysa ki fona aktarılan varlıklar; şu ana kadar elde ettikleri gelirleri bütçeye aktarılan halkın kuruluşlarıdır. Bu süreçte ilginç başka kararlar da vardır. Örneğin; Savunma Sanayii Destekleme Fonuna ait 3 milyar TL, 3 ay kullanılmak üzere de varlık Fonuna aktarılmıştır. Yani OHAL gölgesi altında yapılacak referandumda kullanılmak üzere, Varlık Fonunda bir örtülü ödenek bütçesi de oluşturulmaktadır.
Saygıdeğer halkımız; Bu, Hükümeti, Sayıştayın, Maliye Bakanının, en önemlisi Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetleyemeyeceği bir yapıdır. Bu, iflasın bitişin göstergesidir. Bu, yokluğunun adının, varlık yapılmasıdır, müflis mirasyedi mantığıdır, bu paralel bir hazinedir.
Ve bizler; Ülkesini, ülküsünü,halkını, parlamenter demokrasiyi seven ve savunan insanlar olarak, Müflis mirasyedi mantığına Hayır diyoruz, oluşturulmuş paralel hazineye Hayır diyoruz, ülkemiz adına vatanın bölünmezliği adına çocuklarımızın yarınları adına, dayatılan rejim değişikliğine Hayır diyoruz. Ve halkımızı; yapılan yapılmak istenen hayırsız işlere karşı Hayır sesini yükseltmeye çağırıyoruz.
CHP Babaeski İlçe Parti Binasında gerçekleştirilen toplantının ardından katılımcılar, Babaeski Perşembe Pazarına giderek, burada halka ‘Neden Hayır’ başlıklı broşür dağıttı.