

Sınırlı sermayesi ile faaliyet gösteren ve Türk ekonomisinin dinamosu görevini üstlenen esnaf ve sanatkârlar için düşünülen bu destek kanaatimizce önemli bir açığı dolduracaktır.“Sosyal Devletin Gereği”Yaşadıkları her türlü zorluğa rağmen Türkiye'de ekonomik işleyişe önemli katkılar sağlayan esnaf ve sanatkârlarımız, sınırlı sermaye yapıları nedeniyle zaman zaman iktisaden sıkıntıya girmektedirler.
İnsanların büyük kısmının borçlu olması ve bu nedenle tüketimlerini kısmaları, doğrudan halka mal ve hizmet sunan üyelerimizin işlerini önemli ölçüde etkilemiş, esnaf ve sanatkârların işleri önceki yıllara göre düşmüş ve gelirleri azalmıştır.
Sıkıntıya giren esnaf ve sanatkârlar, gelirleri azalınca ödemelerini de aksatabilmekte, bazıları da iflas ederek kepenk kapatmak zorunda kalmaktadırlar.Bu şekilde düne kadar vergisini veren, istihdam sağlayan ve üretim yapan esnaf ve sanatkârlar açıkta kalmakta, yeni bir iş bulana veya kurana kadar geçimini sağlamakta güçlük çekmektedirler.
İşte bu nedenle hükümetin esnaf ve sanatkârları güvence altına alacak yeni girişimini önemsiyor ve gönülden destekliyoruz.
Ayrıca çalışanların, işçilerin işsiz kaldıkları dönemler için 'İşsizlik Parası' aldıkları bir ekonomik konjonktürde aynı imkânın esnaf sanatkârlara da tanınmasını sosyal devletin bir gereği olarak görüyoruz.“İşyerini Açamayan da Yararlansın”Hükümetin bu iyi niyetli ve yerinde olan girişimini desteklerken, oluşturulacak fondan sadece iflas eden üyelerimizin değil, hastalık, kaza, doğal afetler, felaketler gibi beklenmedik olaylardan dolayı bir süre işyerini açamayan tüm esnaf ve sanatkârların da yararlanmasını istiyoruz.
Esnaf ve sanatkârlar genellikle kendi işyerlerini kendileri çalıştıran ve yöneten kişilerdir. Sermaye yapıları nedeniyle tam anlamıyla kurumsallaşamayan ve profesyonel yöneticilere sahip olamayan üyelerimiz, kepenk açmadıkları gün evine nafaka götürememektedirler.
Babaeski Esnaf ve Sanatkarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Türkay Topal açıklamalarına daha şöyle devam etti.Geçmişte esnaf ve sanatkârlar 13. Yüzyıl'dan beri süregelen Ahi Evran ilkeleri gereği, sosyal yardımlaşmayı ve dayanışmayı üst düzeyde tutmak için pek çok yapılanmaya giderlerdi.Bunlardan bir tanesi 'Orta Sandığı' idi. Orta Sandığı yeni işyeri kuran, işsiz kalan, felakete uğrayan veya hastalanan ve bir süre çalışamayan esnafa yardımı amaçlardı. Esnaf ve sanatkarların katkılarıyla toplanan paralarla mağdur arkadaşlara yardım ederlerdi.
Bizim önerimiz, Orta Sandığı geleneğinde olduğu gibi, bu fonu da çift kanatlı olarak kurmaktır.Bugüne gelirsek, sanatını kullanarak saç kesen bir berber, bir dökümcü, torna tezgâhını kullanarak çalışan demirci nasıl ki işyerini açamadığı günler komşularından, tanıdıklarından yardım alamıyorlarsa, hastalık, kaza gibi nedenlerle uzun süre dükkânını açamayan bakkal, manav gibi ticaret erbapları da işyerini çalıştıramadıkları günlerde geçimlerini sağlayamamaktadırlar. Üstelik işyerleri çalışmasa bile rutin ödemeleri ve kiraları işlemekte, bu şekilde üyelerimiz mağdur olmaktadırlar.Netice itibarıyla, iflas eden esnaf ve sanatkarlar için fondan verilecek desteklerden, elde olmayan nedenlerden dolayı belirli bir süre işyerlerini açamayan üyelerimizin de yararlanması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca bu haklı düşüncemiz, fonun kuruluş nedeni ile de örtüşecektir.” Dedi. HABER MERKEZİ