Başkan Durak; "Uğur Mumcu ve Tüm Demokrasi Şehitlerimizi" Saygıyla Anıyoruz!

HABER: CEYHUN ÇOLAK
Cumhuriyetimiz kurulduktan sonra Türkiye üzerinden emelleri olan Emperyalist Devletler 1931 yılında Öğretmen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın katledilmesiyle Cumhuriyet ve Atatürk Devrimlerini yok etmek için İlk Faaliyetleriyle icraatlarına başladılar.
12 Eylül Darbesi daha karanlık cinayetler 1990 yılından itibaren boy gösterdi. Bu Cinayetlerden ilki, Atatürkçü Düşünce Derneği Kurucusu Prof. Dr. Muammer Aksoy’a oldu. Ülkenin karanlığa gittiğini, Atatürk Devrimleri ve Cumhuriyet Değerlerinin yok oluşa sürüklendiğini gören Muammer Aksoy ile birlikte hareket eden Aydınlarımızın Atatürkçü Düşünce Derneğini kurmasının üzerinden sekiz ay geçmişti. Muammer Aksoy katledildi.
Muammer Aksoy Cumhuriyet ve Atatürkçü Değerlerin yılmaz savunucusuydu. Fakat Yaşamı boyunca dimdik durdu. Uğur Mumcu’nun sözlerindeki gibi “Bilgi Sahibi olmadan, fikir sahibi olanlarla” Mücadele etti. Demokratik, Laik Cumhuriyet adına yiğitçe canını verdi.
Prof. Dr. Muammer Aksoy’un cenazesinde fotoğrafını taşıyan kişi Uğur Mumcu’ydu. 24 Ocak 1993 te Ankara’da Karlı Sokaktaki evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlaması sonucu, kurban edilerek yaşamını yitirdi. Aradan 28 yıl geçti failleri bulunamadı. Uğur Mumcu’nun Gazetecilik Hayatı başarılarla doluydu. Türkiye de her anlayıştan insanımız Uğur Mumcu’nun Dürüstlüğüne güvenir ve saygı duyardı. Onun içindir ki, ölümünden sonra arkasında milyonlar yürümüş ve sahip çıkmıştır. Uğur Mumcu sınırlarını Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş Felsefesinin Atatürk İlkelerini ve Çağdaş Değerlerini çizdiği bir kavganın öncülerindendir.
Aydın Gazeteci Uğur Mumcu yıllar öncesinden bugünleri görmüş gibi kaleme alıp yazdığı şu satırlar:
Bir Toplum Böyle Çöker İşte. Devletin yerini Kaba Kuvvet alır. Susulur.
Yasanın Yerini din alır, korkulur.
Yoksulluklar, Cinayetler birbirini izler.
Eller, Kollar bağlanmış götürülür.
Basın bir ülkenin hafızasıdır. Bu nedenle Türkiye’de halkın gerçekleri öğrenme hakkı için hizmet eden Gazeteciler her zaman güç odakları tarafından hedef seçiliyor. Sözlü yazılı, fiziksel saldırılarla gazeteciler baskı altında tutulmaya, itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.
Mustafa Fehmi Kubilayları, Abdi İpekçileri, Çetin Emeçleri, Bahriye Üçokları, Turan Dursunlar’ı, Muammer Aksoyları, Uğur Mumcuları, Onat Kutları, Ahmet Taner Kışlalıları, Gaffar Okkanları, Eşref Bitlisleri, Necip Hablemitoğlunu, Sivas’ta diri diri yakılan aydınlarımızı ve binlerce Vatanseverimizi, Bağımsızlığımız için Vatanımızın Bütünlüğü için, Milletimizin Birliği için Şehit verdik. Onlar Ülkemizin Bütünlüğü, Milletimizin Birliği için, Demokrasi için, Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti için şehit oldular.
Derin Sevgi, Saygı ve Büyük Özlemle anıyorum.
Unutmamalıyız ki, gericiliğe, bölücülüğe,işgale, sömürüye, hırsızlığa, her türlü yüzleşmeye ve yabancılaşmaya ve tüm bunların sonucu emperyalizme karşı direnerek mücadeleyi kazanmak.Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasları olarak hepimizin görevidir.
Atatürkçü Düşünce Derneği olarak Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Acılarını Yüreğimizde hissettiğimiz Demokrasi Şehitlerimizi, Saygı, Sevgi, Rahmet ve Minnetle Anıyorum.