Haber: Aydın BİLGİLİ
Babaeski İlçesi Kumrular Köyü‘nde, Köy Muhtarlığı ile Cem Vakfı Babaeski Şubesi, birlikte düzenlediği etkinlikte, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı, büyük bir coşku ile kutladılar.
Bektaşi Köyü olarak bilinen 70 hanelik Babaeski’nin Kumrular Köyü’nde, 1923 yılında Cumhuriyetin ilanın ardından itibaren her yıl geleneksel olarak kutlanan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde kurbanlar kesilip, kazanlarda yemek yapılarak, tüm köy halkı ve köye gelenlerle ile paylaşılıyor.
Kumrular Köyü İlkokulu bahçesinde düzenlenen etkinliğe yaklaşık 500 kişi katıldı.
Belediye Bandosu eşliğinde saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasının ardından başlayan etkinlikte Köy Muhtarı İsmail Arabacı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı 93 yıldır Köyde kurban keserek, yemekler pişirildiğini ve tüm köy halkına dağıtıldığını belirterek, cumhuriyet coşkusunu böyle yaşadıklarını söyledi.
Etkinlikte yemeklerin ikramı sonrası Bektaşi Dedesi Mustafa Çetin tarafından sofra duası yapıldı.
Daha sonra ise Belediye Bandosu’nun konserinin ardından, Babaeski Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü’nün, Folklor Ekibi Oyuncuları, Kırklareli yöresi ve Ege Yöresi oyunlarını oynadılar.
Kumrular Köyünde düzenlenen etkinliğe; Kırklareli CHP Milletvekilleri Türabi Kayan, Vecdi Gündoğdu, Kırklareli CHP İl Başkanı Ünal Başkur ve Babaeski Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı, Cem Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şahin, Cem Vakfı Babaeski Şube Başkanı Hayati Dağlıoğlu, Cem Vakfı Çorlu Şube Başkanı Dr. Muzaffer Birdal, CHP Babaeski İlçe Başkanı Erol Mutlu, CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Özgür Kaya, Babaeski İlçe Jandarma Komutanı jandarma Binbaşı Mustafa Gümüşoğlu, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ali Osman Cura, Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Ercan Oraltay, Köy ve Mahalle Muhtarları, İl Genel Meclisi Üyeleri ve köy halkı katıldı.
Cumhuriyetin önemini belirten Cem Vakfı Babaeski Şube Başkanı Hayati Dağlıoğlu ise yaptığı konuşmada
1923 yılından beri kutlanan Cumhuriyet bayramı etkinliği bu yılda sizlerin katılımıyla ayrı bir anlam kazanmıştır.
Kumrular Köyü’nün kuruluşu ile ilgili herhangi bir yazılı kaynak bulunmamaktadır. Köyün yaşlılarından alınan bilgilere göre, Balkan Savaşı‘nın patlak vermesiyle, 1913 yılında o zamanlar Edirne’nin Ortaköy kazasının Elmalı, Kızılcalı, Hocaköy ve Armutlu köylerinde oturan 60 hane, bir araya gelerek bu köye göç etmişlerdir. (Bu köylerin bir kısmı günümüzde Bulgaristan ve Yunanistan sınırları içinde kalmıştır) Bu sırada köydeki Rumlar da buradan ayrılarak Yunanistan denetimindeki bölgelere gitmişlerdir.
Rum Kilisesi’ni okula çevirip, kendi düzenlerini kurmuş olan Kumrular köylüleri, 1. Dünya savaşında Rumların tekrar köye dönmeleri nedeniyle Tekirdağ’a göç etmişler. Kurtuluş savaşında Babaeski’nin ele geçirildiğinin öğrenilmesi üzerine, Tekirdağ’a göç edenler tekrar evlerine geri dönmüşlerdir.
Bugün burada bu güzel günde, Cumhuriyetimizin, ilanının 93. yılını birlikte kutlamanın mutluluk ve coşkusu içindeyiz.
Türk ulusunun en büyük bayramı olan, Cumhuriyet bayramının iki önemli anlamı vardır: Birincisi her taraftan düşman işgaline uğrayan Anadolu’nun işgalcilerden kurtarılması, ikincisi de demokratik bir cumhuriyetin ilan edilmesidir.
Osmanlı Devleti’nin 30 Ekim 1918’de imzaladığı Mondros ateşkes antlaşmasından sonra. Ordularımız dağıtılmış, kutsal vatan topraklarımızın her köşesi işgal edilmiş, millet fakru, zaruret içinde harap ve bitap düşmüştür.
Ancak düşmanlarımız, ülkemizi işgale başlarken yanlış hesap yapmış. “Ezelden beridir hür yaşamış” Türk ulusunun, “Yurdunda tüten en son ocak sönmeden” hiçbir güce teslim olmayacağını, O’nun özgürlük sevdası için her şeyden vazgeçebileceğini düşünememiş ve bir de; Türk ulusun büyük önderini gözden kaçırmıştı.
Değerli konuklar;
19 Mayıs 1919 tarihi, Kurtuluş savaşımızın başlangıç tarihidir.
Bizim milletimiz, az görünse de çoktur. Bizim ulusumuz, zayıf gözükse bile bağımsızlık söz konusu olunca çok güçlüdür. Bizi yönetenler zaman zaman “gaflet ve dalalet içerisinde olsalar bile” , Milletimiz yeri geldiğinde, varını yoğunu ortaya koyacak, Ulusal bir iradeye her zaman sahiptir.
26 Ağustos 1922 günü başlayan Büyük Taarruzla ile düşman Anadolu topraklarından atılmıştır. Kazanılan askeri zafer 24 Temmuz 1923 günü Lozan’da imzalanan antlaşma ile taçlandırılmış ve nihayet. 6 Ekim 1923 günü İstanbul’daki işgal kuvvetleri Türk bayrağını selamlayarak geldikleri gibi gitmişlerdir.
Sevgili Canlar
- 29 Ekim 1923 ‘te ilan edilen Cumhuriyet, aslında 23 Nisan 1920’den beri sürdürülen rejimin adının açıkça tüm dünyaya duyurulması demekti.
Yeni devletin rejimi neden Cumhuriyet’ti.
- Çünkü Cumhuriyet Türk milletinin tabiat ve adetlerine en uygun yönetim şekliydi
- Çünkü Cumhuriyet en ileri devlet şekliydi
- Çünkü cumhuriyet, millet egemenliğini belirleyen ve millet egemenliği ile bağdaşabilen tek rejimdi
- Çünkü Cumhuriyet temel ilkenin seçim olduğu bir rejimdi.
- Çünkü cumhuriyet, Ahlaki fazilete dayanan bir rejimdi.
- Çünkü Cumhuriyet yönetim kadrolarında hayat boyu kalmayı reddeden bir rejimdi.
- Çünkü Cumhuriyet, bizi biz; yani millet yapacak tek rejimdi.
Büyük Atatürk önderliğindeki kadın-erkek, genç-yaşlı tüm halkımızın kahramanlıklarıyla yazılmış bir destan olan Cumhuriyet, kısa zamanda bizi bölgemizin en güçlü devleti haline getirmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti etnik kökeni ne olursa olsun, dini inancı ne olursa olsun vatandaşını koruyan bir anlayışla kurulmuştur. Dünyamızın ekonomik krizle boğuştuğu şu günlerde. Yurdumuzu parçalamak isteyen Sevr sevdalıları, Cumhuriyet düşmanları olacaktır.
Bu düşman; bölücü olabilir, bu düşman işbirlikçi olabilir, bu düşman. İç ve dış destekli olabilir. Milli şairimiz Mehmet Akif’in dediği gibi; “Girmeden tefrika bir Millete; düşman giremez, Toplu vurdukça yürekler; onu top bile sindiremez”
Taşıdığımız bu emanetin ağırlığı ve sorumluluğunun bilincinde olarak; Unutmamalıyız ki, geleceğimize yön verecek sizlersiniz.
Bu ülke de vatanını, bayrağını, dilini, dinini ve onları Demokrasi ve Cumhuriyet rejimi ile birleştiren Atatürk’ümüz kalbimizde var olduğu sürece Türkiye Cumhuriyeti daima var olacaktır.
Cem Vakfı Babaeski Şube Başkanı Hayati Dağlıoğlu’nun konuşmalarının ardından bir konuşma yapan Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu yaptığı konuşmada şunlara yer verdi; Sevgili canlar merhaba. Öncelikle şunu ifade etmem gerekiyor ki böyle güzel bir toplum önünde sadece ve sadece düğme iliklemek olur. Geçtiğimiz süreçlere baktığımızda hakikaten böyle bir tabloyu özlemişiz. Böyle bir tablonun çıkması içinde her zaman sizlerle beraber mücadele ettik ve bugün bunu güzel Kumrular köyümüzde bir kez daha gördük. Hepinize bu konuda teşekkür ediyorum. Cumhuriyet dedik. Cumhuriyet değerleri dedik. Mustafa Kemal Atatürk dedik. İşte bütün bunların hepsinin yanına özgürlüğü ve demokrasiyi de koyduğumuzda bugün burada Kumrular köyünde yakinen görüp şahit olduk. Bu konuda muhtarımıza ve emeği geçenlere bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum. Geçtiğimiz günlerde ülkemizde yaşananlar baktıkça tam bağımsız Türkiye inadına tam bağımsız Türkiye diye bağıranları ben burada gördüm.
Sevgili Halkım, inanın şurada ki tabloyu her yerde görmemiz mümkün değil. Ama biz bunu Trakya’da yaşatıyoruz. Babaeski’de yaşatıyoruz, Kumrular köyümüzde yaşatıyoruz. Dolayısı ile baktığımızda bunu bundan sonra Türkiye’mize yaymakta hem sizin hem bizim görevimiz olacağına ben inanıyorum. Çünkü biz, bugün kurtuluş mücadelesi veren, Cumhuriyete karşı olan Türkiye’yi bölüp parçalama çalışan ve daha sonra bunu da başaramayıp İngiliz gemilerine binip ülkeden kaçanların değil, bizler idam sehpasına giderken tam Bağımsız Türkiye diyenlerin torunlarıyız da onun için. Gerçekten bugünkü tabloyu hesap etmemiştim. Ben bir kez daha onların nezdinde sizleri kutluyorum, saygılar sunuyorum. Buraya da davet edilmekten onur ve mutluluk duyuyorum. Tekrar teşekkür ediyorum.
Kumrular köyünde düzenlenen Cumhuriyet yemeğinde Milletvekili Gündoğdu’nun yaptığı konuşmanın ardından bir konuşma yapan Babaeski Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı şunlara yer verdi;
Sayın Milletvekillerim, çok sevgili Kumrular köyü halkı, çok değerli misafirlerimiz. Babaeski Belediye Başkanı olarak sizleri sevgi ve saygı ile kutluyorum. Cumhuriyet bilincinin en ufak bir yerleşim yeri olan bir köyde bu kadar kökleşmesinden son derece mutluyum. Ben Kumrular Köyü halkını da buradan tebrik ediyorum.
Cumhuriyet; Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Kurtuluş Savaşını başarı ile tamamlamalarından sonra ilan ettikleri, bize bıraktıkları en büyük değer ve mirastır. Cumhuriyet sayesinde Türkiye Dünyanın saygın ülkeleri arasında ki yerini almıştır. Cumhuriyet sayesinde kadın erkek eşitliği gelmiştir. Cumhuriyet sayesinde kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Cumhuriyet sayesinde özgürlüklerimiz verilmiştir. Cumhuriyeti bugün anlıyor ki korumak ve kollamak kurmaktan daha zormuş. Cumhuriyeti koruyalım demekle korunmuyor. Cumhuriyeti korumak için ilk önce bu Cumhuriyet nasıl ilan edildi nerden bugünlere gelindi bunu bilmemiz gerekir. Değerli arkadaşlarım, Cumhuriyeti korumak için sağlam bir bilince sahip olmamız gerekir. Mustafa Kemal Atatürk bizim yüzümüzü batıya çevirmemizi istemiştir. Bizim, insanlarının birbirini ensesinden kesen topraklarda işimiz olamaz. Biz yüzümüzü batıya çevirmeliyiz. Cumhuriyet Yurtta sulh, cihanda sulh ilkesine göre yönetilmiştir. Bizim başkalarının topraklarında gözümüz olamaz kendi topraklarımızı da asla başkasına veremeyiz. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ayrıca Cumhuriyeti gençlere emanet etmiştir. Ve bu ülkenin sınırları şuanda Cumhuriyet içerisinde yaşadığımız bu ülkenin sınırları, anaların gözyaşları ve onların evlatlarının kanlarıyla çizilmiştir. Büyük Devletlerin masa başında ellerine aldıkları cetvellerle çizilmemiştir. Lozan antlaşması bu ülkenin tabusudur. Lozan antlaşması kurtuluş savaşından sonra çizmesinde ki kanlar kurumadan Lozan’da kazandığı ikinci zaferdir. Lozan antlaşmasına sonuna kadar bağlıyız. Ben bu duygu düşüncelerle tüm Kumrular köyü halkının ve burada bulunan herkesin Cumhuriyet Bayramını kutluyorum. Hepimizin Cumhuriyet Bayramı Kutlu olsun.
Başkan Hacı’nın konuşmalarının ardın bir konuşma yapan Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekili Türabi Kayan yaptığı konuşmada şunlara yer verdi.
“Sayın Milletvekili arkadaşım, Belediye Başkanım, İl ve İlçe Başkanları arkadaşlarım, değerli misafirler, basınımızın değerli temsilcileri, sevgili bayanlar. Hepinize merhaba. İnsanoğlu tarih boyunca çeşitli rejimler denemiştir. Bu denemeler sonunda da Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları 1923 yılında insan onuruna en yakışan Cumhuriyet rejimini ilan etmiştir. Cumhuriyet her şeyden önce kadınımızı ön plana çıkarmış ve onlara seçme ve seçilme hakkı vermiştir. Bizlerde bugün bu Cumhuriyetimizin kuruluşunun 93. Yıl dönümünü büyük bir coşku içinde kutluyoruz. Hepinize kutlu olsun. Bu gün burada Cumhuriyetimizi kutlamak adına oluşturulan bu Cumhuriyet yemeğinde emeği geçen başta muhtarımız olmak üzere Cem Vakfı Başkanına ve yönetimine ve tüm emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Bugün buraya gelerek bu değere gösterdiğiniz özen içinde sizleri de ayrıca kutluyorum.
Milletvekili Türabi Kayan’ın konuşmalarından sonra bir konuşma yapan Cem Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şahin “Değeli Milletvekillerim, Belediye Başkanlarım, Sivil Toplum Örgütlerinin değerli yöneticileri, Değerli siyasi parti yöneticileri, hanım efendiler, beyefendiler topluca kıymetli canlar. Öncelikle her kesin Cumhuriyet Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. Cumhuriyeti bizlere armağan edenlere minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Derneğimizin adı da Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür vakfıdır. Cem vakfı olarak bugün temel hak ve özgürlüklerin başında gelen din ve vicdan özgürlüğü konusunda gerek iç hukukta gerekse Uluslararası alanda haklarımızı arayabiliyorsak bunu Cumhuriyetin yurttaşlarına sağladığı kazanımlara borçluyuz. Yani büyük önderimiz kıymetli Atatürk’e borçluyuz. Sizlere Genel başkanımız, Onursal Genel Başkanımız İzzettin Doğan ve Genel Başkanımız Erdoğan Döner’in sevgi ve saygılarını getirdim. Onlarda Cumhuriyetimizi en içten dilekleriyle kutlamaktadırlar. Bu etkinliği uzun yılardır yapıyor olmanız insan onuruna yakışan bir durumdur. Emeği geçen tüm dostlara saygılar sunuyorum.
Düzenlenen Etkinlik, halk ozanlarının Atatürk’ün sevdiği şarkıları seslendirmesiyle devam etti.