Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi ve partinin Genel Sekreteri Şenol Gürşan, Gelecek Partisi Kırklareli İl Başkanı Dursun Kılıç, ZORTUL Medya bünyesinde bulunan Trakya’da Yeşilyurt Gazetesi’ni ziyaret etti.
Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi ve partinin Genel Sekreteri Şenol Gürşan, “Babaeski ilçesinde çalışmalar yaptık ve burada bir bayan arkadaşımızı ilçe başkanı olarak görevlendirmeyi düşünüyoruz. Gelecek Partisi, Kısa sürede Kırklareli de kongre yapabilecek duruma gelecektir.” Dedi…
Ziyaret sırasıda,Trakya’da Yeşilyurt Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aylin Ayaz ile görüşen Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi aynı zamanda partinin Genel Sekreteri Şenol Gürşan, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Soru; “Sayın Genel Sekreterim hoş geldiniz. Gelecek Partisinin ülkemize ve bölgemize hayırlı olmasını diliyorum. Siz daha önce Ak Parti milletvekili olarak bölgemize hizmet etmiştiniz. Şimdi Ak Partiden ayrılarak, Gelecek Partisinin Genel Sekreteri oldunuz. Bu bölge için de ve biz gazeteciler içinde önemli bir şey. Bize Türkiye Genelinde Partinizin örgütlenmesi hakkında bilgi verir misiniz?”
Şenol GÜRŞAN: “Gelecek Partisi, 12 Aralık da kuruluş dilekçesini iç işleri bakanlığına verilerek kuruldu. Türkiye’nin bütün illerinden toplamda 153 kurucumuz ile birlikte partimizi kurduk. Kurulduktan birkaç gün sonra kurucularımız bir araya gelerek önce partimizin Genel Başkanlığına Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nu hemen arkasından da parti yönetim kurulumuzu seçtiler. Genel Başkanımız da yönetim kurulu arasından 17 kişilik Genel Başkan Yardımcıları ile yine Türk Siyaset tarihinde bir ilki gerçekleştirdiğimiz 16 kişilik Politika İzleme Kurulu Başkanlarını seçerek Genel Merkez yapılanmamızı tamamladık. Politika İzleme Kurulu Başkanlıklarımızı vatandaşlarımızın daha iyi anlayabilmesi için gölge kabine olarak da adlandırabiliriz. Kısaca mevcut bakanlara eş partimizde de Politika izleme kurulu başkanlıkları mevcuttur. Genel Merkez yapılanmasını bitirdikten sonra da hemen Türkiye sathında teşkilatlanma çalışmalarına başladık. Önce Ankara, İstanbul ve Konya il başkanlarımızı belirledik ve atadık. Arkasından Sakarya, Kocaeli ,Bursa vs derken salgın sürecine kadar yani Mart başına kadar yaklaşık 42 il de il başkanımızın atamasını gerçekleştirdik. Görevi alan il başkanlarımız da süratle bir yandan il ve ilçe kuruluşlarını yaparlarken bir yandan da teşkilat binalarımızın tutulması ve teşrifatını yapmaya başladılar. Daha sonra biliyorsunuz önce Çin’de başlayan ardından İran, İtalya derken salgın Mart başında Türkiye’de kendini gösterdi. Ve birden evde kalın çağrıları yapılarak, izolasyon ve bir takım kısıtlılıklar olmaya başladı. Biz de bu süreçte bu çağrılara ve izolasyon şartlarını da dikkate alarak toplantılarımızı evlerimizden internet üzerinden Zoom sistemi yapmaya başladık. Teşkilatlanma çalışmalarına bu zor şartlarda da belirlenen izolasyon kurallarını ihlal etmeden devam ettik. Bu gün itibarı ile görevlendirilmiş 59 il başkanımız ki bu illerin büyük çoğunluğunda il teşkilatımız kurulmuş, il binalarımız da tutularak tabelalarımız asılmıştır. Yine bu gün itibarı ile bu illerimizin yaklaşık 260’ında ilçe teşkilatlarımız da binaları ile birlikte kurulmuştur. İl ve ilçe teşkilatımız olan yerlerde aynı anda Kadın ve Gençlik kolları teşkilatlarımız da kurulmaktadır. Daha da önemlisi geçen hafta itibarı ile Ardahan merkez ilçe ve Göle ilçe kongrelerimiz gerçekleştirdik. Önümüzdeki hafta da yoğun bir biçimde ilçe kongrelerimiz Ankara, İstanbul ve Konya’da devam edecektir. Hemen ardından il kongrelerimizi yapıp Eylül ayının sonuna doğru Gelecek Partimizin 1. Olağan Kongresini yapmayı planlıyoruz. Kırklareli’nde de tam pandemi süreci başlangıcında İl Başkanımız olarak Dursun Kılıç görevlendirilmişti. Fakat ev de kal çağrıları ve izolasyon sebebi ile teşkilat kurma çalışmalarına başlayamamıştı. Şimdi yeni normale dönüş sebebi ile çalışmalara hız verildi. İl teşkilatımız tamamlanmak üzere ve bir yandan da ilçe teşkilatları için ilçe ziyaretleri yapılmaktadır. Bugün Babaeski ilçemizde çalışmalar yaptık ve burada bir bayan arkadaşımızı ilçe başkanı olarak görevlendirmeyi düşünüyoruz. Kısa sürede Kırklareli ilimiz de kongre yapabilecek duruma gelecektir.”
Soru: “Her partinin kendisine göre kuvvetli olduğu bölgeler vardır. Mesela CHP kıyı şeritlerinde yine HDP doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesinde talep görür. MHP orta Anadolu’da talep görür. AKP de Türkiye genelinde talep gördüğünü şimdiye kadar seçim sonuçlarına göre gördük. Gelecek Partisi en çok hangi bölgede talep gördü bu örgütlenme aşamasında?”
Şenol GÜRŞAN: “Gelecek Partisi Tüm Türkiye’yi kuşatacak ve her ilde ,bölgede talep görecek bir partidir. Başta da söyledim daha partinin kuruluş aşamasında 81 vilayeti dikkate alarak kurucularımızı belirledik. Bu kurucularımızın yarısı ilk defa bir siyasi partide siyasete soyunan arkadaşlardır. Kalan yarısı da daha önce farklı patilerde siyaset yapmış ve daha sonra ayrılarak Gelecek Partisi çatısı altında bir araya gelmiş arkadaşlarımızdır. Bize sahada dolaşırken bazen soruyorlar Gelecek Partisinin ideolojisi nedir diye. Bu soru aynı zamanda sizin sorunuza da bir cevap olacaktır. Türkiye’de
Çok partili sisteme geçildiğinden bu yana çeşitli ideolojilerde partiler kuruldu. Bunları Sosyal Demokrat,Milliyetçi,Muhafazakar ,Liberal veya en son Ak Partinin kendini tanımladığı Muhafazakâr Demokrat olarak adlandırabiliriz. Gelecek Partisinin parti programı açık. Vatandaşlarımız gerek internet üzerinden Web sitemize girerek gerekse il ve ilçe teşkilatlarımızı ziyaret ederek parti programımızı okuyabilirler. Gelecek Partimiz siyasetin temelini İnsan ve İnsan Onurunu koruma ve yüceltmeyi ilke edinen bir partidir. Bütün diğer siyasetimizi İnsan üzerine ve onun onurunun korunması üzerine bina ediyoruz. Gerek Sosyal Politikalarımız gerekse Ekonomik Politikalarımızın ve gerekse Adalet Politikalarımızın temeli İnsan ve Onurudur. Dolayısıyla Partimizin ideolojisi Demokrasidir, Hukukun Üstünlüğüdür, Adalettir, İnsanın Temel Hak ve Özgürlükleridir. Bu anlamda biz gerek 12 Eylül 1980 öncesi yani soğuk savaş dönemi gerekse 1980 sonrası tüm ayırıcı, ayrıştırıcı ve kategorize edici tanımlamaları ve yaklaşımları kabul etmiyoruz. Bu anlamda partimiz de farklı etnik kimlikli arkadaşımız olduğu gibi, farklı siyasi kimlik ve inançlardan arkadaşlarımız da var. Partimiz de Sünni ve alevi arkadaşlarımız olduğu gibi Ermeni bir arkadaşımız ki kendisini çok kimse tanır ve bilir Etiyen Mahçupyan iyi bir entelektüeldir. Aynı zamanda Partimizin Ar_GE den sorumlu Genel Başkan Yardımcıdır. Yine uzun yıllar Alevi-Bektaşi Federasyonu başkanlığını yapmış Doğan Demir Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcımızdır. MHP de uzun yıllar siyaset yapmış ve daha sonra rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte BBP kurmuş olan ve üç dönem de Ak Parti milletvekilliği yapmış olan Selçuk OZDAĞ da partimizin kurucusu ve Genel Başkan Yardımcımızdır. Yine Rum kökenli bir Hristiyan vatandaşımız da partimizin kurucuları arasındadır. Biz Türkiye’yiz. Bu Ülkede yaşayan ve buraya aidiyet hisseden vatandaşlarımızın hepsine kapımız açıktır. Bu sebeple de bu ülkenin sorunlarını gelin hep birlikte çözelim, hep birlikte demokratik ve çoğulcu bir anlayışla ülkeyi yönetelim diyoruz. Biz ne sağcı, ne solcu, ne liberal ne de muhafazakar bir parti değiliz. Eski mahallelerinizin dar kalıplarından çıkın, ideolojik gözlükleri atın diyoruz.Konuşarak,tartışarak birbirimiz ile diyalogdan kaçınmayarak ülkeyi yönetelim diyoruz. Bu anlamda biz Türkiye’de tabuları yıkıyoruz, soğuk savaş döneminin zihniyet kalıplarını yıkıyoruz.Özgürlükler,Haklar ve Adalet için duvarları, çitleri yıka yıka geliyoruz. Şimdi yeniden sorunuza dönersek buradan da anlaşılacağı gibi Gelecek Partisi bütün Türkiye’den oy alacak, talep görecek bir partidir. Birbölgenin, bir ideolojinin partisi değildir. Hedefimiz tüm Türkiye’dir.”
Şunu da belirteyim;” ilk görevlendirilen il başkanları ağırlıklı olarak dört büyük şehirden sonra doğu ve güneydoğu bölgesindeki il başkanlarımızdı. Ve buralarda da teşkilatlanma çalışmalarımız tamamlamış vaziyetteyiz.Trakyamız dada Kırklareli ,Tekirdağ ve Çanakkale kuruldu. Edirne de görüşmelerimiz sürmektedir.”
Soru: “Ben ulusal basından da takip ettim ve siz de değindiniz. Ağırlıklı ilk örgütlenmeleriniz doğu ve güneydoğu illerinde oldu. Bu bölgede yaşayan insanlarımızın, Kürt kökenli vatandaşlarımızın Gelecek Partisine bir teveccühü olduğu hem yazılıyor hem de gözlemliyoruz. Siyasi yorumcularda acaba Güneydoğu da Ak Partinin tabanı Gelecek Partisine mi kayacak diye yorumlarını okudum. Güneydoğu da özel bir çalışmanız mı var yoksa buradaki vatandaşların mı size teveccühü var. Burası çok önemli zira o bölgede iyi bir oy potansiyeli var. Şimdiye kadar HDP ve Ak Parti arasında bu paylaşılıyordu.Gelecek Partisi buradan ne kadar oy alır diye düşünüyorsunuz?”
Şenol GÜRŞAN: “Partimizin bu bölgede büyük teveccüh gördüğü ve buralardan iyi oy alabileceğini düşünüyorum. Biz Genel Merkezimiz teşekkül ettikten sonra Türkiye’yi teşkilat çalışmalarımıza esas olmak üzere beş bölgeye ayırarak bölge koordinatörleri ve onların yardımcısı olarak da il koordinatörleri atadık. İllerde saha çalışmalarına başladığımızda gerçekten de bu bölgelerimizde ve bölgedeki illerimizde yoğun talepler oldu. Ve kısa sürede buralarda il ve ilçe teşkilatlarımızı kurduk. Doğu ve Güneydoğu bölgesi olarak bir tek Iğdır ilimiz hariç bütün illerimizde teşkilat yapımızı oluşturmuş vaziyetteyiz. Bütün bu bölgedeki çalışmalarımızı Pandemi den önce gerçekleştirmiştik. Siyasette geçmiş tecrübesi olan bir kişi olarak da ki Refah Partisi, Fazilet ve Saadet Partilerinin kuruluşunu ve yine Ak Partinin Kuruluşunu yaşamış biri olarak söylüyorum Gelecek Partisi onlarla kıyasladığımda kısa zamanda çok yol almış ve teşkilatlanmış bir partidir.”
Soru : “Trakya’da üst düzey yönetici olarak partinin Genel Sekreteri olarak sizi görüyoruz. Sizden başka Trakya’dan Gelecek Partisinde Genel Merkezde görevli yönetici var mıdır?”
Şenol GÜRŞAN: “Güzel bir soru sordunuz. Şimdiye kadar Trakya’da siyaset yapanlar burada parti ayrımı yapmadan söylüyorum. Genelde Trakya’yı pek önemsemezler. Sebebine gelince birincisi belki de buraları CHP’nin oy deposu,kalaleri olarak gözükmesidir. Oysa geçmişte bu bölgelerde de sağ oylar daha fazla olmuştur.Ama zaman içerisinde bu duruma evrildi.Diğeri de galiba rahmetli Özal söylemişti. Bütün Trakya’dan yani Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ’dan o zaman için toplam 10 milletvekili çıkıyordu. Oysa bir tek İstanbul toplamda 40-50 milletvekili çıkarıldığı için buraları fazla önemsenmiyordu. Gelecek Partimiz kesinlikle bu anlayışta değil. Çünkü kurucularımız arasında en az 10-15 balkan kökenli arkadaşımız var. Balkan Federasyonu Başkanı Recep VAROL bizim kurucularımızdandır. Yine ben Kırklareli’li olarak partimizin Genel Sektreteriyim.Genel Başkan Yardımcımız ve Teşkilat Başkanımız Mustafa Nedim Yamalı Edirne doğumludur. Partimizin Kültür ve Turizm Politikaları Başkanı Çanakkale’li hemşerimiz Yeşim KARADAĞ hanımefendidir. Yine teşkilatlanmadan sorumlu Marmara Bölge Koordinatörümüz Ahmet AKÇAY bey Tekirdağ’lıdır. Trakya’da bizimle birlikte siyaset yapacak arkadaşlarımız için bu önemli bir avantajdır.”
Soru : “Partinizin finans meselesini nasıl sağlıyorsunuz. Dediniz ki bir çok ilde il ve ilçe teşkilatları ve binaları tutuldu. Bunların hepsi masraf. Bu bütçeyi nasıl sağlıyorsunuz?”
Şenol GÜRŞAN: “Gelecek Partisi partiye üye olmuş ve burada siyaset yapmak isteyen, teşkilatlarda görev alan arkadaşlarımızın katkı ve çabaları ile bu sorunu aşıyor. Biz Ankara’da iki üç bankada partimiz adına hesap açtık. Siyasi Partiler yasasının imkan verdiği ölçüde partililerimizin bağışlarını kabul ediyoruz. Tamamen yardımlaşma ve dayanışma içerisinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Biliyorsunuz bu anlamda Siyasi Partileri iki çeşit gelir elde etme imkanları vardır. Birincisi yapılan bağışlar diğeri de meclise girip gurup kurduktan sonra hazineden yapılan yardımdır. Biz henüz mecliste olmadığımız için hazine yardımından şuan için mahrumuz.Ama adımız Gelecek ve Gelecek ilk seçimde de halkımızın teveccühü ile de meclise gererek biz de hazine yardımından yararlanacağız. Ayrıca burada şunu da belirteyim. Biz Gelecek Partisini kurumsal bir yapıya kavuşturmayı hedefledik. Ve bu kurumsal yapı adım adım oluşmuştur. Önce yukarıda da bahsettiğim gibi bir kurucu ekip oluşturduk. Daha sonra teşkilatlanmaya başladık. Teşkilatlanma sürerken bir taraftan Genel Merkezde gerek Parti Yönetim Kurulu gerekse Parti Başkanlık ve Politika İzleme Kurullarımız ile siyaset üretmeye başladık. Dördüncü aşamada iletişim kanallarını kullanarak bu politikalarımızı ülke sathında seslendirmeye başladık. Böylece kurumsal yapımızı oluşturuyoruz. Partimiz şahıslar ile varlığını sürdüren bir partiden ziyade ilke ve değerleri ile kurumsal yapısı ile uzun yıllar bu millete hizmet edecek bir partidir. Geçmişte kurumsal yapı arz etmeyen nice partilerin tabela partisi haline geldiğini ve siyaset sahnesinden ayrılmak zorunda kaldıklarını gördük. Kurumsallaşamayan ve bütün varlığını tek bir lidere bağlayan partileri bekleyen son budur. Biz partimizi kurduğumuz andan itibaren bir yandan da görev alan yöneticiler ile ilgili görev tanımları ve ilgili yönetmelikleri de hazırlayıp hayata geçiren bir partiyiz. Bir çok parti kurulduktan yıllar sonra ilgili yönetmeliklerini hayata geçirmişlerdir.”
Soru: “Bazı partilerin amblemleri var. Mesela CHP nin altı oku ve bunun neyi ifade ettiğini biliyoruz. Yine Ak Partinin ampulü var. Milletvekili iken size sormayı unutmuşum. Şimdi sizin Gelecek Partisinin amblemi Çınar yaprağı, bu neyi ifade ediyor ve hangi mesajı vermek istediniz?”
Şenol GÜRŞAN: “Partimizin kurucuları ile ilk tanışma toplantımızı Abant’ta yapmıştık. Bu toplantıda partimizin ismi ve amblemi konusunda da istişarelerde bulunmuştuk. Çınar ağacı güçlü, dayanıklı ve uzun ömürlü bir ağaçtır. Bir yandan kökleri ile bulunduğu toprağın derinliklerine kadar uzarken diğer yandan da dalları ve yaprakları ile uçsuz bucaksız gökyüzüne doğru yükselir. Sırtını gövdesine dayadığında ve gölgesinde huzur bulursun. Çınar yaprağı aynı zamanda sevginin ifadesi olarak da anlamdırılır. Biz de Gelecek Parti olarak bu toprakların kültüründen,tarihinden,inancından,töresinden beslenerek diğer taraftan da yaprakların gökyüzüne ulaşması gibi dünyadaki evrensel değerlerden de istifade eden ve ilham alan bir partiyiz. Bu sebeple de Çınar Yaprağını partimizin amblemi olarak belirledik.”
soru: “Erken seçim bekliyor musunuz?”
Şenol GÜRŞAN: “2020 yılı itibarı ile erken seçim olacağını düşünmüyorum. Sebebine gelince salgın öncesi bozulan bir ekonomi vardı. İktidarın ülkeyi yönetememesinden kaynaklı ekonomik sıkıntı salgın ile birlikte önce unutuldu. Çünkü Mart ayı itibarı ile herkes evlere kapanıp vaka sayılarının artması ve bunun sonucu ölümlere sebebiyet vermesi ile herkes hastalığa yoğunlaştı. Bu süreçte sokağa çıkma yasakları ve izolasyonlar sebebi ile esnaf, fabrikalar vb iş yerleri kapandı ve adeta ekonomi durdu. Hükümet duran ekonomiyi harekete geçirebilmek için tam olarak salgından çıkamasak da yeniden normal hayata dönüşü başlattı. Fakat bu üç aylık sürecin de ekonomik olarak maliyeti büyük oldu. Bunu gidermek için de hükümet milletin yarasına merhem olacak bir ekonomi destek paketi hayata geçiremedi. Hatta ekonomi alanındaki beceriksizliğini belki salgına mal etme anlayışına girdiler. Şimdi çarşıda pazarda halkın arasında dolaşıyoruz. Gerçekten halkımız başta temel ürünler olmak üzere yapılan fahiş zamları yaşıyor. Bir yandan işsizlik almış başını gitmektedir.Bu bozuk olan ekonomik yapı ile ve salgının da tam atlatılmamış olması sebebi ile fiziki olarak da bu sene seçimleri yapılabileceğini düşünmüyorum. Belki önümüzdeki yıl seçim olma olasılığı daha kuvvetlidir. Çünkü bütün göstergeler kötüye giden ekonomin altından bu hükümetin kalkamayacağını gösteriyor. Bu sebeple daha fazla dibe vurmadan önümüzdeki sene seçime gidebilirler.”
Soru: “Ben sizin Gelecek Partisi olarak seçime gireceğinizi düşünüyorum. Zira büyük oranda teşkilatlanmanızı tamamladığını görüyorum. Eğer seçim olursa ittifaklarda yer alacak mısınız ?”
Şenol GÜRŞAN: “Zaman zaman muhatap olduğumuz bir soru, herkes şunu bilsin Gelecek Partisi hiçbir ittifak içerisinde yer almadan kendi gücü ve halkının desteği ile seçimlere girme kararlığındadır. Biz tek başına iktidar olmayı hedefleyen bir partiyiz. Bu soru vesilesi ile şunu dabelirteyim. Ak Parti Türk tipi başkanlık sistemini savunurken en büyük argümanı koalisyonları bitireceği, siyasi istikrarı sağlayacağını ileri sürüyordu. Fakat gelinen noktada bu sistem daha seçim olmadan ittifak yapılmasına sebebiyet vermeye başladı. Eski sistemde partiler seçime girer ve eğer tek başına iktidar çıkmaz ise o zaman koalisyon görüşmeleri başlardı. Ve koalisyon protokolü yapılır ve herkes kimin hangi bakanlığı alacağını ve nasıl politika uygulanacağını bilirdi. Oysa şimdi daha seçimlere girmeden ittifaklardan bahsediliyor. Hani bu sistem siyasi istikrar getircekti?Bu gün iktidar MHP mahkum durumda. MHP bakan vermemesine rağmen, koalisyon protokolü olmamasına rağmen hükümeti istediği gibi yönlendirebiliyor. Bırakın MHP bugün mecliste olmayan ve %1 bile oyu olmayan bir partinin Genel Başkanı ülkeyi son dört yıldır biz yönetiyoruz diyebiliyor. Ak Parti buna hiçbir itiraz ileri süremiyor. Kısaca Türkiye 2016 sonra koalisyon ile yönetilmeye başlandı. Kamuoyunda yapılan son seçim anketlerine baktığımızda da Ak Parti ve MHP nin artık birlikte oyları Cumhurbaşkanlığı için yetmiyor. Biz yukarıda da belirttiğim gibi seçim ittifaklarına sıcak bakmamak ile birlikte üç tip ittifak içerisinde bulunabilkiriz.Bunlar konu bazlı, süreç bazlı ve vizyon bazlı ittifaklar oalabilir.Bu üç bazlı ittifak da parti politikalarımız ile ülkenin ve milletin menfaatine olduğu zaman yapacağımız ittifaklardır. Mesela bugün konu bazlı ittifaka Çoklu Baro meselesini örnek verebiliriz. Biz Gelecek Partisi olarak Çoklu Baro anlayışının ülkenin ve milletin menfaatine uygun olmadığını ,adalete ve özellikle de yargının ayaklarından biri olan savunma ayağına zarar vereceğini düşünüyoruz.
Burada çoklu Baro anlayışına karşı olanlar ile konu bazlı olarak aynı yerde durabiliriz. Yine süreç bazlı ittifaka da Türkiye’nin Libya politikasını örnek verebiliriz. Burada İktidar doğru ve haklı olarak Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümetini desteklemekte ve Hafter güçlerinin karşısında yer almaktadır. Türkiye’nin çıkarlarına uygun politika da budur. Dolayısıyla bu süreçte biz de doğru politika takip eden iktidar ile aynı hassasiyeti paylaşmaktayız. Biz üç bazlı bu ittifaklarda dediğim gibi ülkemizin ve milletimizin lehine olan ve parti politikalarımız ile bağdaşan tarafta yer almaktan çekinmeyiz.”
Soru: “Türk tipi başkanlık sistemine karşı olduğunuzu bunu yerine güçlendirilmiş parlamenter sistemden yana olduğunuzu anladım. Burada da dış politikalarda millet lehine olan şeyleri destekleyebiliriz dediniz. Sizin Ak Partiden ayrılan taraflarınız mesela ekonomi politikasında falan neledir?Dış Politikada, Tarımda vs farklılıklarınız nelerdir. İnsanlar size neden oy versinler? Farklılıklarınız nelerdir ?”
Şenol GÜRŞAN: “Her şeyden önce siyasi dil, söylem farkımız var. Biz ayrıştırıcı,bölücü,ayrımcı bir dil kullanmıyoruz. Biz birlikten, bütünlükten beraberlikten yanayız. Herkesi kuşatan ayırmayan bir siyasi söylem ve dil kullanıyoruz. Bize muhalif olan her Kürt vatandaşına PKK lı yine muhalif olan her Türk Vatandaşına da Fetö damgası vurmuyoruz. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurudur. Dolayısıyla herkes özgür bir biçimde düşüncesini söyleyebilmeli, hakarete ve küfre varmadan birbirini eleştirebilmeli, buna tahammül edebilmeliyiz. Ak Parti 2002 de iktidara gelirken üç Y ile mücadele edeceğim diyerek geldi. Neydi onlar Yoksulluk, Yasaklar ve Yolsuzluklar. Gerçekten de ilk başlarda bunu yaptı ve başarılı oldu.Ama 2016 dan sonra 2002 öncesi eleştirdiği siyasi partilerin durumuna düştü. Ekonomi rakamları ortada artık iktidar yoksulluk üretiyor, bu yapı yasaklar ile özgür düşünceyi susturmaya ve ülkeyi otoriter yapıya dönüştürmeye başladı. Bu yapı yolsuzluk üretmeye başladı. Bu sistem ile yasama, yürütme ve yargı adeta tek elde birleşti. Biz farklı olarak yeniden güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme dönmeyi vaat ediyoruz. Kuvvetlerin birbirinden ayrı olduğu ve denetin denetleme mekanizmalarının güçlü olduğu bir parlamenter sistemi savunuyoruz. Biz Demokrasi diyoruz, tarafsız ve bağımsız yargı diyoruz ve dolaysıyla Adalet vaat ediyoruz. Demokrasinin olmaz ise olmazı Şeffaflık ve Hesap verilebilirlik diyoruz. Bu gün iktidar şeffaflıktan uzak ve hesap vermekten imtina eden bir anlayış içindedir. Merkez bankası ihtiyat akçesi nereye harcandı, gazilere toplanan paralar ne oldu, varlık fonunda neler oluyor kimse bilmiyor. Böyle bir demokrasi olmaz. Biz üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü diyoruz.
Ekonomik olarak da Ak Parti 2002 öncesi eleştirdiği partilerin ve iktidarların yaptıklarını yapmaya başladı. Bugün her ne kadar rakamlar ile oynasalar da vatandaş çarşıda pazarda enflasyonun %20 lerin üzerinde olduğunu görüyor. Yine döviz kurları almış başını gitmiş. Geçen gün Genel Başkanımız açıkladı 2016 da faiz ödemelerine 49 Milyon TL harcama yapılırken bugün faiz ödemelerine yapılan harcama 105 Milyon lira, israf ekonomisi almış başını gitmiş. Gerek siyasi atamalarda gerekse devlet kurumlarına yapılan atamalarda ehliyet ve liyakat kaldırılmış, sadakat dikkate alınır olmuştur. Yakınlar ve akrabalar ehliyet ve liyakat dikkate alınmadan göreve getirilmektedir. Ak Parti 2023 vizyonu ileri sürmüştü ama bırakın o hedefler ulaşmayı mevcuttan daha da geriye gidiş oldu.
Biz tüm bu sebeplerle farklıyız. Bakın 2014-2015 ben de milletvekili idim. Genel Başkanımız o dönem Başbakan idi. Ve Meclise üç kanun getirmek istedi. Biri Şeffaflık yasası, diğeri Siyasi Etik Yasası ve İmar Yasası idi. Bu sebeple de Genel Başkanlıktan ayrılmak zorunda kaldı. Çünkü bu yasaların çıkarılmasını istemeyenler onu Genel Başkanlıktan ayrılmasını sağladılar. Oysa bunlar ülkemiz için olmazsa olmaz yasalardır. Şeffaflık Demokrasinin olmaz ise olmaz koşuludur. Yine Siyasi Etik Yasası ile siyasetçinin rant devşirmesinin önüne geçilecektir. İmar yasası ile bu alanda elde edilecek rant devletin hazinesine girecek ve dolayısıyla vatandaşa hizmet olarak geri dönecektir. Biz iktidara geldiğimiz anda bu kanunları çıkaracağız. Ekonomiyi ayağa kaldırmanın vatandaşı refaha ulaştırmanın ilk adımı Adaleti gerçekleitrimektir.Güvenilir bir yargı ve hukuk sistemini hayata geçirmektir. Vatandaş önce devletine, yönetenlerine güvenebilmeli ve tarafsız ve bağımsız yargı olduğunu görebilmelidir. Bu sağlandıktan sonra da ülkemizde başta tarımda olmak üzere sanayide ,teknolojide üretimi arttıracak ve istihdamı sağlayacak politikaları hayata geçireceğiz.”
Soru: “Kurumsallaşmadan bahsettiniz ve kurumsallaşamayan partilerin ömürlerinin kısa olacağını söylediniz. Bu bağlamda Ak Parti için söylüyorum Tayyip bey Ak Parti Genel Başkanı olmaz ise aynı son onlarıda bekler mi ?”
Şenol GÜRŞAN: “Sayın Cumhurbaşkanı Ak Parti için en önemli etken. Fakat yaklaşık 20 yıllık iktidar sonucu artık Ak Partinin de ypırandığı,yeni politikalar üretemediği ve gündemi belirleyemediğini görüyoruz. Demin de söyledim kamuoyu yoklamalarında sürekli irtifa kaybeden bir iktidar partisi var. Parti teşkilatlarında ehliyet ve liyakate dayanmayan görevlendirmeler yaparsanız, içeriden gelen haklı eleştirilere kulak kapatır ve herkesin bildiğini okuduğu bir anlayışa sahip olursanız, basında da çok çıktı üstelik içeriden eleştireler yapıldı. Fetö ile mücadelede ediyorum derken borsasını kurarsanız, çifte standartlar yaparsanız hiçbir inandırıcılığınız kalmaz. Ehliyet ve liyakat yerine Sadakati öne çıkarırsanız kurumsallaşmaktan söz edemezsiniz.Dolayısyla vatandaşın güvenini de kaybedersiniz oyunu da kaybedersiniz.”
Soru: “Siz bölgemizde milletvekilliğiyaptınız. Şimdi de Gelecek Partisi olarak İl Başkanınızı Dursun Kılıç bey olarak belirlediğinizi ve yönetiminde oluşmaya başladığını söylediniz. Ve kongre yapacağınızı söylediniz. Birinci sorum kongreye Genel Başkan sayın Davutoğlu gelecek mi ? İkinci sorum da siz milletvekili adaylığını yine bölgemizden mi düşünüyorsunuz ?”
Şenol GÜRŞAN: “Dün Parti Başkanlık Kurulu toplantımızda da gündeme geldi. Genel Başkanımız Trakya’ya gelmek istiyor.
Gönül ister buradaki bütün illerimizin kongrelerine iştirak etsin. Fakat mutlaka enaz bir ilimize gelecek. Burada ilk il kongresini yapacak ilimiz en şanlı il diye düşünüyorum.Ama Genel Başkan Yardımcılarımız düzeyinde zaten kongrelere katılımlar olacaktır. Benim milletvekilliği adaylığım meselesine gelince ,ben görevim dolayısıyla ağırlıklı olarak Ankara’da Genel Merkez’de olacağım.Ama bunu şuan konuşmak için çok erken. Zira Seçim günü geldiğinde o zamanki şartlar, teşkilatlarımızın tercihi, halkın nabzı vs dikkate alınarak karar verilir.Ama şimdilik bu konu için söz söylemek çok erken.
Soru: “Son demiştim ama vatandaşın çok merak ettiği ve mutlaka sorun dediği bir soru ile bitirmek istiyorum. Vatandaş Gelecek Partisi ile Deva Partisi neden ayrı ayrı kuruldu? Birleşmeleri mümkün mü diye soruyor. Ne diyorsunuz ?”
Şenol GÜRŞAN: “Sayın genel başkanımız ile sayın Ali Babacan aynı parti içerisinde siyaset yapmışlardır. Sayın Genel Başkanımız Başbakan iken sayın Babacan’da onun Bakanı idi.Dolayısyla birbirlerini biliyorlar ve tanıyorlar. Biz Gelecek Partisi olarak memleket meseleleri için kimse ile görüşmekten kaçınmayız. Bu dediğiniz tek taraflı irade ile olacak bir şey değildir. Her Parti iktidar olmak için yola çıkar ve kendini halka anlatır. Gelecekte ne olacağını da bilemeyiz. Bak burada da partimizin isminin ne kadar isabetli olduğunu ve Genel Başkanımızın öngörüsünün de ne kadar doğru olduğu ortaya çıkıyor. Çünkü normal konuşma dilinde mutlaka Gelecek kavramı geçiyor. Diğer siyasi liderler de konuşmalarında mutlaka partimizin ismimi zikrediyorlar yada kullanmamak için zorlanıyorlar. Biz zaman içerisinde parti ismimizin halkımızın dilinden de düşmeyeceğini biliyoruz. Bitirmeden önce vatandaşlarımıza son mesajım olarak şunu söylüyorum. Gelecek Partisi ile birlikte Adalet Gelecek, Güven Gelecek, Huzur Gelecek, Refah Gelecek .”
HÜDAVERDİ MALİT
Gündem
03 Temmuz 2020 - 12:30
HEDEFİMİZ TÜM TÜRKİYE'DİR
Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi ve partinin Genel Sekreteri Şenol Gürşan, Gelecek Partisi Kırklareli İl Başkanı Dursun Kılıç, ZORTUL Medya bünyesinde bulunan Trakya’da Yeşilyurt Gazetesi’ni ziy
Gündem
03 Temmuz 2020 - 12:30
İlginizi Çekebilir