21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü olması sebebiyle Füsun Sünnetçioğlu’yla günün önemini konuştuk.Haber; Ezgi BalmumcuDünya Down Sendromu Farkındalık Günü’nün 21 Mart tarihinde olmasının kendileri kadar özel bir sebebi var. 21. kromozomlarının 2 tane yerine 3 tane olması takvimlerde 21 ve 3 rakamını özel kılıyor. Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’nde Babaeski Halk Eğitim Merkezi’nde engelli öğrencilere eğitim veren öğretmen Füsun Sünnetçioğlu’yla sohbet ederek merak edilenleri cevapladık. Füsun Sünnetçioğlu gerçekleştirdiğimiz sohbette şunları aktardı;‘’Halk Eğitim Merkezi’mizde farklı engel grupları içerisinde Down Sendromlu öğrencim de var. Öğrencim genel yaklaşım olarak pozitif, neşeli fakat melankoli içerisine girdiği zamanda çabuk içe kapanan bir yapıda. İlgi ve sevgi gördüğü zaman kesinlikle ilgisiz kalmıyor ve buna cevap veriyor. Bir konuya yada bir şeye çok odaklandığı zaman iyi sonuçlar elde edebiliyoruz. Yalnız bu konu psikolojik bir konuysa, o bizlerden çok daha güçlü hissediyor ve çok daha çabuk etkilenebiliyor. Duygularını çok daha yoğun yaşıyor. Hafızası da kuvvetli oluyor. Örneğin beş yıl önce olan bir olayı çok net hatırlayabiliyor. Farklı boyutlar ve farklı duyumsamalarla fakat hatırlıyor. Sistematik ve düzenli bir eğitimle istediği alanda başarılı çalışmalar yapabilme özelliğine sahip. Biz resim ve seramik çalışmaları yapıyoruz. Öğrencim ailesiyle birlikte yaşıyor. Köy hayatı, tarım ve hayvancılıkla çalışan bir ailesi olduğu için genel ilgisi resimde çiftlik kompozisyonları, tarlalarla ilgili oluyor. Hayal gücü o yönde çok daha gelişkin durumda. Resim konusunda yeteneği var ve her seferinde biraz daha ilerleme kat edebiliyoruz. Ama bazen renk alanları ve kullandığı kompozisyonlarda tekrarlı çizimlere dönebiliyoruz. Bir şeyi değiştirmek farklı bir şey öğretmek bazen zor oluyor. Ama her gün sistematik çalıştığımızda sonuç alıyoruz. ‘’Down Sendromlu çocuklarda ne gibi farklılıklar meydana geliyor?Down Sendromu vücut hücresinde fazladan bir kromozomun bulunması durumudur. Genetik bir durum.Down Sendromu bir hastalık değildir. Kalıtsal bir durum da değil. Hamilelikte tamamen tesadüfi bir şekilde meydana gelir. Down Sendromlu çocukların hepsi farklı öğrenme güçlüğüne sahip yapıda olur. Fakat düzenli ve tekrarlı bir eğitim sayesinde ortaokul, lise hatta üniversite seviyesinde öğrenim görecek düzeye çok rahat gelebilirler. Fakat bu eğitimin çok erken yaşta verilmesi gerekiyor. Aynı zamanda Down Sendromunda, örneğin parmak gelişimi gibi vücutta fiziksel gelişimleriyle ilgili bir takım aksaklıklar olabiliyor. Genelde daha kısa boylu oluyorlar. Onların fizik gelişimlerine göre fizik tedavisinin çok erken yaşlarda yapılması gerekiyor. Bununla birlikte fiziksel kapasitelerinde de bir artış görülüyor. Aynı zamanda eğitiminindehiç aksatılmaması gerekiyor.Sınıf içerisinde olumsuz bir durum yaşanıyor mu?Down Sendromlu her öğrencinin kapasitesi aynı olmuyor. Bu sosyal konum, ailenin yetiştirme şekli, daha önceden kazanılmış özellikler ve eğitimle çocuk çok daha iyi bir noktaya taşınabiliyor. Fakat çok ilgi görmemiş ve ailesi tarafından ihmal edilmiş Down Sendromlu bir çocukta gelişim daha yavaş ilerliyor. Şu an benim öğrencim fazlasıyla sevgi dolu. Farklılığından dolayı çevresindeki arkadaşları tarafından kesinlikle dışlanmıyor. Çünkü öğrencilerimde aynı şekilde birbirlerini sahipleniyor ve seviyorlar. Sınıf içerisinde güzel bir uyum var.Down Sendromlu Bireylere eğitim verilmesi konusunda ne önerebilirsiniz?Down Sendromu olan öğrenciyi yetiştirirken küçük uygulanabilir basamaklara bölmek faydalı oluyor. Bilgiyi anlama ve cevaplama süreci için yeterli bol zamanı sağlamak gerekiyor. Yeni becerileri öğrenme ve uygulama fırsatları kazandırmak ve onun bunu yapabileceğinden emin olmasını sağlamak gerekiyor. Sabır, dikkat ve devamlılık isteyen bir çalışmayla kişisel gelişimlerinde büyük bir artış gözlemlenebiliyor. Doğru kişilerden yardım alır ve doğru iletişim becerileri geliştirilirse pek çok problemin üstesinden gelip, toplumun içerisinde çalışabilecekleri yada sosyal hayata katılabilecekleri bir yaşam biçimi içerisine geçebilirler. Önemli olan toplumun önyargılardan uzak bir davranış biçimi içerisinde olması ve yaşamın dışına itilmemeleri. Yaşadıkları bir takım fiziksel özellikleri ve öğrenme güçlüğünü aşabildikleri takdirde yaşamın içerisinde huzurlu ve mutlu bir şekilde hep beraber yaşamayı sağlayabiliriz.Toplumda Down Sendromlu bireylerle nasıl sağlıklı İletişim kurabiliriz?Toplum içerisinde Down Sendromlu bireylere karşı yeterli bir bilinç yok. Bu bilincin oluşması bir eğitim ve farkındalık yaratmakla oluşturabilecek bir durum. Ne kadar çok ilgi ve sevgi görürlerse o kadar olumlu yönde ilerleme katediyoruz. Erken yaşta ailelerin bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bu sadece Down Sendromlu ailelerin değil, normal olduğu düşünülen çocukların aileleri tarafındanda engelli öğrencilere karşı bir bilinç olması gerekiyor. Bir takım kaynaştırma programları yada eğitim alacakları ortamları birlikte yaşamaları gerekiyor. Fiziksel olarak görüntüleri, örneğin gözleri biraz çekik, boyları kısa ve bu farklılar yüzünden bazen kendi yaş grupları tarafından ayrıştırılabiliyor yada ötelenebiliyorlar. Fakat o aileler de aynı bilinç düzeyinde yetiştirilirse, çocuklar uzaklaştırılmadan çok rahat bir şekilde sevgi, ilgi ve eğitimle çok iyi noktalara taşınabilirler. Burada önemli olan toplumun bilinçlendirmesi ve bunun bir ayrıcalık değil, bir genetik farklılık olduğunun bilincinde olunması. Bu bir kusur değil, engel değil. Sadece sahiplenilmesi gerekli. HABER MERKEZİ
Gündem
21 Mart 2018 - 14:42
Bu Bir Kusur ve Bir Engel Değil'
21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü olması sebebiyle Füsun Sünnetçioğlu’yla günün önemini konuştuk
Gündem
21 Mart 2018 - 14:42